“Doğrusu, hayattan hazları çıkarırsanız, hayat neden ibaret kalır? O zaman hayat adına layık olur mu?
Sophokles; o en hoş ömür hiçbir tür bilgelik olmaksızın geçen ömürdür dediği zaman beni en güzel tarzda övmüştür.
O hayat ki gamlı olduğu zaman hayat adını taşımaya layık değildir. Oysa hayatı hiç durmadan izleyen can sıkıntısı, bütün bu zevkler sayesinde kovulmazsa, hayat daima hüzünlü kalacaktır.”
Yazdığım alıntılarda her ne kadar zevkten bahsetse de , Stoacılığa karşı da ciddi eleştiriler yapmış, onların haz ilkesinin yanılsamalarını vurgulamıştır.
Delilik hayatı en üstün yaşama şeklidir. Delilik dışındaki tüm durumlara karşı ağır eleştiriler içerir.
Bilgelik insanı hayatta eksik yaşamaya yöneltir çünkü Bilge insan düşünür yorumlar ve hüzün içinde yaşar der. Sonratesin Savunmasıyla peşpeşe okunursa fabrika ayarlarına dönebilirsiniz.
Devlet şekline, yönetime, din adamlarına, teolojiye, düşünürlere ve hayatın farklı formlarına ağır eleştirileri vardır.
Farklı yerlerde duyduğumuz Erasmus’un tek kitabıdır. Felsefi bir yapıt olan bu kitabı yakın arkadaşı Thomas Moore’ un yanında yazmıştır.
~Bu hayatta maddenin çamuruna batmış olan ruh , bedenin bağlarıyla bağlıdır; maddeye bağlılık onu, hakikati görmekten , hakikatten yararlanmaktan alıkoyar ~