Yazar veya sanatçı olmak isteyen bir insanın ya hapishane ya hastane ya tımarhane görmesi lazım der Bernhard'ın dedesi. İşte bu kitapta da 18 yaşında geçirdiği bir soğuk algınlığı sebebiyle ciğerleri su topluyor ve çok sevdiği dedesinin yattığı hastaneye 2 gün sonra kendisi yatmak zorunda kalıyor hemde ölüm koğuşu dedikleri ümidi kesilmiş hastaların yattığı koğuşa. Ciğerlerinden 3 kilo iltahap çekiyorlar. Rutin olarak hergün bu işlemi yapıyorlar. Yanında bir çok hasta ölüyor hepsine şahit oluyor. Bir gün çok ünlü bir general ölüyor ve bakıyor ki aynı hasta bakıcılar bi önce ki gün ölen sıradan bir insanı koydukları tabutun içine koyuyorlar onu da.
Bernhard hastane de 3.5 hafta geçiriyor ve tam 20 kilo veriyor. Ardından nekahat dönemini geçireceği başka bi hastaneye yönlendiriliyor ve taburcu oluyor. Ismiyle müsemma bu otobiyografik beşlemenin üçüncü kitabını da mutlaka okuyunuz efenim.
NefesThomas Bernhard · Sel Yayınları · 2016421 okunma
Geothe Öleyazıyor’da dört öykü yer alıyor. Bernhard’ın otobiyografik beşlemesinin ve diğer kitaplarının temel meselesi olan aile (2.-3. ö.) ve Avusturya eleştirileri. Son öyküsü Avusturya eleştirisi olmakla birlikte Avusturya ile sınırlı değil.
“Latin Amerika da çok moda oldu, bunu da itici buluyorum, bütün Avrupa oraya gidip sosyal ve sosyalist yardımseverlik kisvesine bürünüyor, aslında bu bir tür tiksindirici Hıristiyan-sosyal Avrupalı işgüzarlığı sadece.”
Kitaba adını veren öyküsü ise, Bernhard’ın ‘öyle demiş, öyle diyor’lu tekrarlı üslubunun en güzel örneklerinden biri. Yaşamının son zamanlarındaki Goethe ve Wittgenstein bir arada. Tarihsel açıdan mümkün değil tabii. İroni ve göndermelerin olduğu bir öyküdü. Bernhard’ın Goethe hakkında ne düşündüğünü, az bildiğimi farkettim. Araştırıyorum ama pek detay bulamadım:/
Thomas Bernhard, en sevdiğim yazarlardan biri (bkz: pp). Öykülerini de çok sevdim, keşke daha uzun bir kitap olsaydı. Bernhard külliyatında es geçilmemeli bence.
İlk defa Bernhard okuyacaklara, otobiyografik beşlemesinin ilk kitabı Neden’i tavsiye ediyorum ama bir Bernhard seçin başlayın :)
Otobiyografik beşlemenin dördüncü kitabı Soğuk - Bir Soyutlama.
Savaş sonrası çok yaygınlaşan vereme Bernhard da yakalanıyor. Grafenhof'ta geçen günlerini okuyoruz bu kez.
Önceki üç kitaba göre daha derin bir kitap çünkü ilk kez Bernhard'ın zihnine bu denli yoğun bir şekilde giriyoruz. Beşlemenin içinde ilk kez bize bu kadar izin veriyor. İlk kitaplarda belki de yaşı daha küçük bir çocuğu okuduğumuz için böyleydi. Şimdiyse 19 yaşında, her şeyden çok sevdiği büyükbabasını kaybetmiş, zaten babasız ve annesini de kaybetmek üzere olan akciğer hastası bir delikanlının zihnine misafir oluyoruz. Hem de yanlış teşhis konmuş bir delikanlı. Tam bir talihsizlik örneğiymiş Bernhard.
Bu kitabı diğer kitapları kadar bile anlatamayacağım, okunması gerek. Beşlemedeki okuduğum dört kitap içinden favorim "Soğuk" oldu.
84 sayfalık kitabın 2-3 sayfasında Dostoyevski'nin Ecinniler'inden oldukça övgüyle bahsetmiş. En yakın zamanda onu da okumayı sabırsızlıkla bekliyorum.
SoğukThomas Bernhard · Sel Yayıncılık · 2016385 okunma
Mən bədbəxt qonağam ki, getdiyim hər yerə çatan kimi kefim pozulur. Mən o adamlardanam ki, dünyanın heç yerində xoşbəxt ola bilmir, ancaq haradansa harayasa gedən yolda xoşbəxt olur.
Otobiyografik beşlemenin 4.kitabi ve 1hayal kırıklığın öyküsü olan Soğuk, her hastalığın aslında 1ruh hastalığı olduğunu, dışardaki dünyadan hatta herşeyden nefret ederek, bedeli ne olursa olsun yine de hayata tutunmuş olsa da, cevredekiler yine de itici haldedir gözünde...
2. Dünya Savaşı sonrasının baskıcı ve boğucu atmosferinde verem gibi
~~~Kiler, mahallenin insanları için tek ve son kaçış imkânı olduğunu her defasında kanıtlıyordu.~~~
Muhtemel kendi de dahil herkesin kaçış yeri olan "Kiler, Bir Kaçış" otobiyografik 5lemenin 2.kitabidir, tam 1kaçış durumuyla... Hastalık döneminde okuyor olmamdan kaynaklı her yazdığı duygusal bağlamda çok etkiliyor okurken
THOMAS BERNHARD, Hollanda'da doğup Avusturya'da büyüyüp, büyükbabası yazar olan Johannes Freumbichler (yine 1Monteign seven bulmuşumdur) tarafından 1sanatçı gibi yetiştirildi (yeri bambaşkadır yazar için). Seekirchen'de ilkokula gitti, Salzburg'daki çeşitli okullarda orta öğrenime devam ederken 1947'de eğitimini bırakıp çıraklığa başladı, kitap bu