Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İran’da bulunan Sultaniye’deki katolik kilisesinin başpiskoposu olan Johannes, Timur’un Sultaniye’yi zaptının ardından Timur’la sarayına yakın bir kişi haline gelmiş ve bunun bir neticesi olarak 1398’de Timur’un bir elçisi sıfatıyla Venedik ve Cenova’ya gönderilmiştir. Bu görevlerinde efendisinin beğenisini kazanmış olacak ki 1402’de Ankara Muharebesi’nden sonra yeniden Avrupa’ya gönderildi. Bu sefer Timur, Sultaniyeli Johannes aracılığı ile Avrupalı muhataplarına Yıldırım Beyazid’i esir ettiğini müjdeliyor ve ardından da İpek yolunun önemli bir kısmının efendisi olmaktan başka, bu yolun limanlarının da çoğunun fatihi sıfatıyla temasın asıl nedenini, yani Avrupa ile ticaret ilişkilerini başlatmak ve yoğunlaştırmaları isteğini vurguluyordu.
1330’larda Moğol mirası gerek Çin’de gerek Türkistan’da ve gerekse İran’da çöküş emareleri gösterdiği bir sırada, yurt tuttuğu Kaşka Derya boylarında eski şanından çok uzakta bulunan Barlas boyuna mensup bir beyin evladı olarak dünyaya gelen bir çocuğun bozkırı yeniden ayağa kaldıracağını elbette kimse öngöremezdi.
Reklam
İSTANBUL’UN FETHİNİN SONUÇLARI
Dört gün süren bir deniz yolculuğundan sonra İstanbul’dan kaçan gemiler Eğriboz’a varmış ve burada güçlü filosu ile dönen Loredano ile karşılaşmıştı. Papaya ait kadırgalar daha önce emir almadan geri dönmüşler ve kaptanları bu yüzden mahkemeye çıkartılmışlardı. Felaket haberi ise fethedilen şehirdeki akrabalarının ve dostlarının kaderini öğrenmek
“Uluğ Beg’in şaşılacak derecede bir hâfızaya sahip olduğunu ispat etmek için Devletşah tarafından anlatılan hikâye Uluğ Beg’in Karabağ’da kışı geçirdiği zamana aittir. Timur’un sarayında kıssahân olan kimsenin kızkardeşinin oğlu Karabağ’da Uluğ Beg’in oyun arkadaşı idi. Sonraları bu oyun arkadaşı Şeyh Azeri olmuş ve 1448 yılında Horasan’da Uluğ Beg’i sırtında derviş hırkası olduğu halde selâmlamıştı. Uluğ Beg hemen eski oyun arkadaşını tanımış ve ona ‘Sen bizim Kıssahân’ın kızkardeşinin oğlu değil misin?’ diye sorarak o zamanki olayları anmaya başlamıştır.”
Sayfa 50 - Türk Tarih Kurumu, 2.baskı, 2015.Kitabı okudu
429 syf.
·
Puan vermedi
*Kitapla ilgili bilgi içerir. Şeyh Bedreddin 1359 yılı ile 1418 yılları arasında yaşamış olup mutasavvıf, hukukçu, filozof, bilim adamı ve ihtilalci gibi çok yönlü bir kişiliğe sahip tarihimizde yer alan önemli isimlerinden biridir. Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin Edirne civarında olan Simavna’da doğmuştur. Şeyh Bedreddin İslam diniyle ilgili
Ben de Halimce Bedreddinem
Ben de Halimce BedreddinemRadi Fiş · Evrensel Basım Yayın · 2016428 okunma
Geri112
125 öğeden 121 ile 125 arasındakiler gösteriliyor.