GENÇLİĞİN ÜÇ ALINYAZISI!
Gençliğimiz neden çırpınıyor? “Sosyal-ekonomik” nedenmiş. O nedir? Gerçekleri gevelemeyelim. Hiç değilse Gençliğe bir insanca geçim sağlayan gelecek gösterilse? Batı Finans-Kapitali, aydın gençliğini sömürgelerine, geri ülkelere “Uzman” yahut değnekçi olarak sürerek besler. Bizim aydın gençlik için iki yol kalır: ya 30 yaşına dek okuduktan
Kemal'in Evinde
Her sene dut mevsiminde bahçe kapısının basamaklarına gelip nazikçe bahçemizdeki kuyudan bir bardak su rica eden siyahlar içindeki o kadın bir daha görünmedi. Çok yorgun bir hali olurdu; ancak üzerinde müthiş bir asaletin güzelliğini hâlâ taşırdı. Sadece bardağı tutuşundan bile bu kadının bir asilzade olduğunu anlayabilirdi insan. Bardağı geri
Reklam
İstanbul'a bir iş seyehati için gitmiştim, Bir kaç gün sürdü, Arefeden önceki gündü, dönüş yolunda Ankara'ya Ama dönmeden de hazır İstanbul'un kalabalığı azalmışken İstanbul'u biraz dolandım arabayla boş boş.. Öyle boştu ki, Tıpkı sen yokken yüreğim gibi.. Sonra dönüş yolunda sanırım Karabük civarıydı, Otobanda bi'
CANIM OĞLUMA / KIZIMA
Benim yaşlandığımı düşündüğün gün Sabırlı ol lütfen ve beni anlamaya çalış... Yemek yerken üstümü kirletirsem... üzerimi değiştirecek gücüm yoksa. Lütfen sabırlı ol. Benim sana bir şeyler öğretmek için seninle ilgilendiğim zamanları hatırla... Seninle konuşurken, sürekli aynı şeyleri 1000 kere tekrarlıyorsam... sözümü kesme beni dinle.Sen
Karanlık Gözler
Kocaman gözleriyle bakıyordu bana. Sanki dünyadaki tüm gözler onundu ve hepsiyle beni izliyordu. Kaç tane gözü vardı allah aşkına ? Ne yapmam gerekiyordu? Ya her zaman yaptığım gibi başımı öne eğecektim, ya da.... Baktım ona, gözlerine. O nasıl baktıysa ben de öyle baktım- dik dik esasen. "Etrafında tavşanlarla dolaşan birisi olarak bayağı
Cadı Ağacı
Doğanın unuttuğum ya da hiç rastlamadığım parçaları Bir bir oluyor Ben kendi yarattığım bir yoldan geçiyorum Yolun üstünde kurumuş bir cadı ağacı Kurumuş, kansız, bembeyaz bir cadı ağacı Kenarından bir düş sallantısının ağıyor Dinliyorum bu ölümsel sesi de -ne ister benden bu doğa- Dinler gibi bakıcıların tıpkı Hışırtısını meşe yapraklarının Yüce tanrı Zeus’un tapınağında Bilmek için ne düşündüğünü bu delişmen tanrının Dinliyorum ben de yıkıntısını ağacın Oysa biliyorum, ne olacak bir şey var Ne görünmezlerde bir tanrı Ki yarattığım bir yolda duruyorum. öyle Hepimiz duruyoruz: ilk durak cadı ağacı.
Edip Cansever
Edip Cansever
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.