Ayrılıklar yoluyla farklılaşma, her bir kişinin oluşumunun zorunlu parkurudur. Kişi kendi kimliğini böyle edinir. Ayrılmak, farklılaşmaktır, dolayısıyla tıpkı her bir hücre gibi yaşamın en başında kendini tanımlamaktır.
Sayfa 178Kitabı okudu
Hızlı giden bir trenin içindeyken yol kenarındaki ağaçları, kuşları, çiçekleri göremeyiz ya... Süreci yaşamadan sadece sonuca ulaşır, ne olduğunu bile anlamadan bir durakta ineriz ya, ilişkilerde de tıpkı böyle bir farkındalık kazanmak gerekir. İlişki süreçtir. Yol kenarındaki ağaçlar, kuşlar, çiçeklerdir. Hızlıca bir durağa varıp inmek değildir. Her tohumun filizlenmek için emeğe ve zamana ihtiyacı vardır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
jennifer’ın bu adamda ne bulduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. çok iğrenç biriydi. ve jennifer çok güzeldi. güzel, düz sarı saçları, gök mavisi gözleri ve ışıldayan bir gülümsemesi vardı. onun gibi biri nasıl olurdu da böyle biriyle birlikte olurdu? kötü çocuk kişiliğine aldanmış olmalıydı. belki de mutsuz bir ev hayatı vardı, onu mutlu eden şeyleri yapması kısıtlanmıştı bu yüzden tehlikeli birinde hayat ve heyecan bulmaya çalışıyordu. keşke bu, içinde biraz daha az ölü hissettiği anlamına gelseydi. benim çiçeğim solmaya başlamış ve tıpkı annem gibi o da aşağılık erkek arkadaşıyla kalırsa katranla lekelenecekti.
İzmir Milletvekili Enver Bey, "Meclis açılalı, hükümet kurulalı, bakanlıklar çalışmaya başlayalı bir yılı geçti.." dedi, "..binlerce yeni insan geldi Ankara'ya. Ama hâlâ iyi bir lokantası, temiz bir oteli, bir pastanesi, bir kitabevi yok. Kimsenin aklına uygarlığın gereği olan böyle yerler açmak gelmiyor. İlkelliği yazgı gibi benimsemişiz. İzmir'in de Müslüman mahalleleri tıpkı böyledir. Rum mahalleleriyse tam tersi. Biz yaşamaktan korkuyoruz. Bu anlayış değişmedikçe.."
Sayfa 86 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Dinler de tıpkı insanın ve toplumun uyduğu sosyal yasalar gibi belirli yasalara göre gelişirler. Bu bakımdan herhangi bir dinin kurucusunun bir sahtekâr olduğunu ileri sürmek ne kadar anlamsızsa, belli bir dinin doğup, yaygınlaşıp gelişmesini böyle bir kimsenin olağanüstü ve çok özel etki ve gücüne bağlamak da o ölçüde yanlıştır. Çağların öncülerine yakından bakacak olursak, sonraki çağlarda herhangi bir dinin kurucusu olarak saygıyla anılan ve öğrettiği dinin ilkelerinin ve görüşlerinin ortaya konmasında tek başına etkin ve bunların sahibi gibi karşılanan kimselerin aslında hiç de tek başlarına olmadıkları, genelde gerek kendilerinden önce gerekse kendileriyle birlikte, aynı anlayış ve görüşleri paylaşmış, aynı düşünceleri taşımış ve aynı doğrultuda çalışmış önemli sayıda dindar kimsenin yaşamış olduğu görülür.
Hızlı giden bir trenin içindeyken yol kenarındaki ağaçları, kuşları, çiçekleri göremeyiz ya... Süreci yaşamadan sadece sonuca ulaşır, ne olduğunu bile anlamadan bir durakta ineriz ya, ilişkilerde de tıpkı böyle bir farkındalık kazanmak gerekir. İlişki süreçtir. Yol kenarındaki ağaçlar , kuşlar,çiçeklerdir. Hızlıca bir durağa varıp inmek değildir. Her tohumun filizlenmek için emeğe ve zamana ihtiyacı vardır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.