Herkese merhaba (2023/31)
Büyükşehirlerde yaşamanın zorlukları çok elbette. Sürekli bir koşturma, yetişme, trafikte bunalma, kalabalıklardan bıkma durumunu pek çok kişi yaşıyor malesef.
Hakkari’de Bir Mevsim; tüm bu şikayetlerden çok uzak, hatta tam tersi, bambaşka bir dünya sundu bana; koşturmanın, acelenin, trafiğin, kalabalığın olmadığı ama çaresizlikle dolu bir dünya.
Kitap, gerçekliği hikâyenin sonuna kadar anlaşılamayan bir deniz kazasından (ya da sürgünden) sonra kendini karla kaplı kayaların üzerine kurulu Hakkari Pirkanis köyünde bulan bir öğretmenin; hayalle gerçek arasındaki hikayesini anlatıyor.
Anlatıcımız tüm çabasını, devletin bile karlar eridikten sonra ulaşabildiği bu köyden kaçmak için değil dilini, kültürünü bilmediği köylülerle iletişim kurabilmek, çocuklarına faydalı olabilmek için harcıyor.
Oldukça sade, anlaşılır bir dille yazılmış, çaresizlik kavramını özellikle bebek ölümleri kısmında iliklerime kadar hissettiren bir kitaptı.
Mutlaka okuyun