Günümüzde kadınların karşı çıktıkları ve mücadele ettikleri birçok sorun, kadın ve erkek kimlikleri ve rolleri konusunda toplum ve kültür tarafından belirlenmiş önkabuller ve kalıpyargılar, başka bir deyişle toplumsal cinsiyet (gender) ile ilişkilidir.
Dişiler ve erkekler kendilerine uygun senaryoyu, özellikle bebeklik ve çocukluğun ilk yıllarında, toplumsallaşma yoluyla öğrenirler. Çocuklara kendi dişi ya da erkek rollerine uygun şekilde davranmaları, bu rollere iliştirilmiş beklentiler ve normlar yerine getirilerek öğretilir. Ayrıca, çocuklar pozitif ("Sen ne kadar kocaman, güçlü bir çocuksun!" gibi) ve negatif ("Küçük kızlar futbol oynamaz" gibi) yaptırımlar uygulanarak böyle davranmaya özendirilir. Bu kurama göre, cinsiyet eşitsizliklerinin varlığı, kadınlar ve erkeklerin farklı rolleri üstlenmek üzere toplumsallaştırılmasıyla ilgilidir. Buna benzer diğer bazı bakış açıları, eğer toplumsallaşma yoluyla öğrenilmiş toplumsal senaryolar cinsiyetçi olmayan çocuk yetiştirme mekanizmaları gibi mekanizmalarla değiştirilirse, cinsiyet eşitsizliklerinin azaltılabileceğini, hatta ortadan kaldırılabileceğini ileri sürer.
Sayfa 110Kitabı okudu
İstanbul Sözleşmesi Detaylı İnceleme
Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde hazırlanan ve 2011 de imzalanan İstanbul sözleşmesi ve 2012 de uygulama kanunun 6284 ile başlayan süreç, ülkemizde feminist hareketi kontrolü zor noktalara doğru götürüyor. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 ün acilen iptal edilmesi lazım.
Sözleşmeyi imzalayan Batı ülkelerinin çoğu çekince koyarak bir kısım
Genç erkekler, aileleriyle yaşamaya kadınlardan yüzde 25 daha yatkın.* Toplumsal cinsiyet rolleri beklentileriyle ilişkilendirince,
kadınlar fınansal açıdan kendilerine bakabilmede kendi yaşlarındaki erkeklerden daha iyi oldukları için kendi konumlarındaki
bir erkek partner bulmaları daha az olası. Bu da erkekler için yenim mücadeleler yaratıyor. Toplumun egemen bir erkeklik görüşü var
ve erkekler için savaşçı ve aile reisi olmaya alternatif ve toplumsal açıdan kabul edilmiş bir rol yok. Olası tüm yeni roller geleneksel
erkeklik kavramını tehdit ediyor ve bu rolleri kucaklayan her erkek hemcinsinden daha az saygı görüyor, karşı cinsle daha az sosyal ve
romantik ilişki imkânına sahip oluyor.
pegasusKitabı okuyor
