-ASHES TO ASHES, DUST TO DUST.
-Topraktan geldik toprağa döneceğiz.
-Em ji axê hatin em ê vegerin axê.
Bu kitap...
Şiirsel bir dil. 360 sayfalık şiir, yürekten akan cümleler. Kuşlara yüklenen silüetler. Bine yakın mısra. Okudukça tortulaşan kabaran yürek. Aydınlığın koklanarak hissedildiği bir şiir. Elle tutulamazlık. Karanlığın ve aydınlığın
Altı üstü bi dünya
Su ve toprak,
Biz insanlarda kara parçası değilmiyiz
Topraktan geldik toprağa döneceğiz ya
Ve bir gün veda edemeden bu dünyadan ayrılırsak eğer bilki seni sevmiştim
"Topraktan geldik, toprağa döneceğiz" deniliyor... Sudan geldik oysa... Bunun en güzel kanıtı da ,hâla sudan nedenlerle birbirimizi kırmamız, incitmemiz değil midir?
Bu dünya
Biz topraktan geldik toprağa döneceğiz diyenlerin
Biz Allah içiniz ve her işimizde Allah'ın rızasına yöneliciyiz diyenlere
İbretlik hikâyeler sunduğu bir dünya
Günümüzde de toprağın doğurganlığı, toprak ana deyişleri yabancı değildir. Hatta topraktan geldik toprağa döneceğiz sözünde söz edilen sadece insanın topraktan yaratılması düşüncesi değildir, en başta toprağın kadınla üreme yeteneğinden ötürü eş tutulduğunu görmüş bulunmaktayız.
Ne derler; topraktan geldik toprağa döneceğiz. Yani Sinan Yağmur’un da dediği gibi topraktan ve çamurdan ibaretiz. Bizi değerli kılan ve ruhumuzu nurlaştıran tek şey ise aşktır. Yaradan’a duyulan ilahi aşk, en kötü, en meczup, en ucube varlığı bile güzelleştirir. Allah aşkı herkese yakışan tek şeydir.