Melody'yi bıraktığımız yerden 1 sene sonrasında daha olgun, daha hayat dolu ve daha özgüvenli okumak gerçekten çok güzeldi... Kamptaki ilk deneyimleri, yeni ve aslında ilk gerçek arkadaşları, kalbini titreten Noah ve daha nice güzel şeyler... Penny'nin o dile gelmiş halleri, sürekli Dii-Dii diye dolanmaları o kadar tatlıydı ki, yemek istedim onu. Bütün kamp eğitmenleri çok iyiydi ama Trinity kalbimi çaldı tabii ki, ayrılırlarken üzüldüm. Noah'ın sürekli Melody'ye "Ateş Böceği" demesi, o tatlı halleri, kaçamak bakışmaları, ah keşke biraz daha okusak dedim. Melody kendi gibi özel ve güzel arkadaşlarını da çok çok sevdim. Her birinin yaşadığı şeyler kalbimi kırdı. Bu seri benim kalbimde çok ayrı bir yerde olacak her zaman. Umarım yazarın başka kitapları da çevirilir.