HÜZNÜN İLMİHALİ: ROMY SCHNEIDER Hayat, yoksul bir oda sanki... Ha sırça köşk, ha gecekondu... Tüm odalar yoksul. Mahrumiyet duygusuyla var edilmiş doyumsuz bir canavar: İçine mutluluk, olgunluk, kariyer; olmadı utanç, masumiyet, şehvet... nice eylemi, nice erdemi, nice sıfatı ve hatta başka başka hayatları tıksan dahi nafile: Kendini bulmakta,
504 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Genelde yorum hazırlarken önce yazar hakkında kısa bir bilgilendirme, ardından kitabın içeriği hakkında -ipucu (spoiler yerine ipucu kelimesini kullanmak istedim) içermeyen- çok kısa bir bilgi, varsa kitapla ilişkili ön-okuma veya hazırlık kaynakları ve en sonunda da -tabii ki büyük bir kısmı kapsayacak şekilde- kitabın bende bıraktığı veya
Vergilius'un Ölümü
Vergilius'un ÖlümüHermann Broch · İthaki Yayınları · 2012364 okunma
Reklam
Türk'e dünya yetmeyecektir. Dört yön ile yedi kıta asla yetmez. Aya çıksak bile ay da gitmez. Güneşi yakacağız biz!
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
320 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Türk'e dünya yetmeyecektir...
Osmanlı Düşünce Dünyası ve Tarih Yazımı
Osmanlı Düşünce Dünyası ve Tarih Yazımı
kitabını okuduğum sırada İlber Hoca'nın Türkoloji üzerinde çok durduğundan, yani Türk'e dair dil, din, kültür, sosyal hayat, ordu vs. ne varsa, bilgi konusunda yetersiz oluşumuzdan bahsettiğini ifade etmiştim. İşte bu kitap Bize dair tüm bu bilgilere bir giriş niteliğinde. Giriş diyorum çünkü İlber Hoca'nın da bahsettiği gibi, "Dünya
Türklerin Tarihi
Türklerin Tarihiİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20157,5bin okunma
Uzun uzun Türklerle Ruslar arasında yaşanan savaşların tarihçesini anlatan Atsız, Ruslarla Türklerin savaş meydanlarında 278 yıl içerisinde tam 14 kez karşı karşıya geldiklerini ve bunun yaklaşık olarak her on dokuz yılda bir savaşmak anlamını taşıdığını söyler ve ekler: "Dünya tarihinin son üç asrında başka bir millet gösteremezsiniz ki 19 yılda bir çarpışmış olsunlar." Bu savaşların Anadolu'nun her köşesine Rus düşmanlığını kazıdığını, Türkçede Moskof sözcüğünün "hain, kötü" manasını aldığını belirten Atsız, Türklerin milli mefkuresi söz konusu olduğunda, '"Türk'e sevgi'nin yanına 'Moskof'a kin'i de yerleştirmeğe mecbursunuz. Türk'ü sevmek demenin Moskof'a düşmanlık demek olduğunu, Türklüğe tapınmanın içinde Moskof'a kinin mündemiç bulunduğunu bilmek için derin bilgiye ve tefekküre lüzum yoktur." der. Atsız'a göre bu düşmanlık hiç bitmeyecektir. Çünkü "hilkat bizi zıt yaratmış, tarih düşman olarak yetiştirmiş, coğrafya bizi toprağa çarpışsınlar diye yerleştirmiş"tir. Atsız, Türklerle Ruslar arasındaki karşıtlığı, Türklerin milli adlarını taşımalarına mukabil, Rusların isimlerini Normanlar'dan aldığı, dolayısıyla kendilerine ait bir geçmişleri olmadığı, Türk sözcüğü "kuvvet" veya "medeni-türeli" anlamına gelirken Slav'ın "köle" anlamına gelmesi, Türklerin Farabi gibi bir ismi yetiştirmiş olmalarına rağmen, Rusların Deli Petro'ları ve Korkunç İvan'ları yetiştirmiş olduğu gibi aslında hiçbir anlamı olmayan argümanlar üzerine inşa etmeye çalışır.
Reklam
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.