Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
256 syf.
·
Puan vermedi
Devlet Rejimdeyken Ne Yer?
Replika romanların çağından geliyorduk. En hazin öykülerin kangren tufanı trajedisi, sansasyonel aşk hikayelerinin müstehcen pastöryeleri, halihazırda mukavva kıvamına getirilen tarihin oynaşmaya müsait zeminine fayans takviyesi ve daha nicesi. Her biri yaşamaya değer bir hayat numunesi uzatıyordu kendi zaviyesinden. "Yaşamaya değer"
Minyeli Abdullah
Minyeli AbdullahHekimoğlu İsmail · Timaş Yayınları · 20123,253 okunma
2020 yılında okuduğum kitaplar arasında en çok beğendiğim 10 kitap
2020 yılında okuduğum kitaplar arasında en çok beğendiğim 10 kitabı tavsiye niyetinde birkaç cümleyle beraber sizinle paylaşmak istiyorum…. 1. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyetineki geçiş dönemini, doğu-batı çatışmasını, sosyal sıkıntıları içeren, bürokrasiyi tiye alan harika bir ironik roman.
Reklam
552 syf.
1/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Huzur Sokağı neden eleştiriliyor?
Asrî bir hayattan manevi bir hayata geçişin hikayesi. Milyonları Müslamanlığa davet eden o kitap… Karşınızda Huzur Sokağı incelemesi. Kimilerine göre ütopik kimilerine göre de distopik bir evren bu roman. Bütün açık kadınların mini etek giyip, şehvet uyandıran makyaj yaptığı ya da herkesin muhteşem ve modern bir şekilde tesettüre girdiği
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202115,9bin okunma
328 syf.
7/10 puan verdi
Atatürk ve Din
“Dünyanızda bir tane tanrı yok, iki tane tanrı var. Birisi sizin yarattığınız, Diğeri bizi Yaratan… Bizi Yaratan tanrıyı bilmiyorum, Ama sizin yarattığınız tanrıdan çok korkuyorum. Sizin yarattığınız tanrı, sizin gibi gaddar, küçük, acımasız ve aptal. Zenginlerle hemen görüşüyor, fakirleri bekletiyor, Takdir edilince çocuk gibi mutlu
Atatürk ve Laiklik
Atatürk ve LaiklikÖzer Ozankaya · Cem Yayınevi · 201910 okunma
319 syf.
·
Puan vermedi
Ahval
Her şey yazılmış gibiydi. Bana yazacak hiçbir şey kalmamış gibiydi... Son yağmurlar yağmış, son kuşlar göçmüş, son oyunlar oynanmış gibiydi... Sevgili günlük... Sevgili yazılmış şeyler... Romanlar, şiirler, makaleler, denemeler ve incelemeler... Sevgi günlük... Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, bir kaç defa okumaya niyetlenip yarım bıraktığım ve
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,7bin okunma
Önsöz
Milletimizin üç asırdan beri geçirmekle olduğu buhranların sebebi ve kaynağı, kültür ve maarif sahasında aranmalıdır. Âlimin atının ayağından sıçrayan çamurdan bile kendisine şeref payı çıkaran hükümdarın mesud asrı nihayet bulduktan sonra, devletimizin yapısında sarsıntılar başladı. Bununla birlikte göze çarpan hadise, cahillerin ulema sınıfına nüfuz etmeleriyle halkta kanaat uğrunda mü- cahede kudretinin kırılması, millî karakterin zedelenmesi oldu. XVII. asır, şiddet rejimini kullandı: Âsi başları kesti, kafalarla kuyular doldurdu. XVIII. asırda ise, bir adım daha ileri gidilerek hükümet müesseselerinde bazı ıslâhat yapıldı. XIX. asırda, halka inilerek, bizzat cemiyet hayatının bünyesinde, lâkin hemen hepsi de şekle bağlı gedişmelere, inkılâplara başvuruldu. XX. asır, aynı çalışma tarzını tekrarladı. Son iki asırda bir çok yeni müesseseler ve mektepler açıldı. Ancak bu mekteplerde eskinin taklidi yerine moda kelimesiyle ifade olunan yeninin taklidi yer aldı; Avrupa, körü körüne taklit edilmek istendi. Mektepler açıldı; bunlarda yeni ilimler okutuldu. Lâkin ilim sevgisi aşılanmadı; âlimin üstünlüğü ve cemaat içindeki önderliği telkin edilmedi. Çünkü ilme gerçekten inanılmadı. İlim, bizim hayatî menfaatlerimiz için vasıta olarak, şekil halinde istismar edilmek istendi; teknik putlaştırıldı. Asrımızın başından bu yana, her sahada olduğu gibi maarifte dc garp taklitçiliğinin acısını çekmede olduğumuzu anlayanlar, dâvayı ortaya attılar. Lâkin bu dağınık ve ferdî kalan sezişlerin yanı sıra taklit cereyanı olanca hızıyla yol almakta devam etti.
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.