Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Berlin Güzel Sanatlar Akademisi 1925 mezunu. Yine 1990 iti­ barıyla, 86 yaşında İstanbul Çubuklu' da bir gecekonduda, emek­ li maaşı karşılığı kendisine bakan fakir bir ailenin yanında yaşı­ yordu. Beyoğlu yakasında meskun "Müslüman Levantenler" arasında yıldızı en çok parlayan aile Farukiler ' in gözbebeği, me­ dar-ı iftiharı Nermin'di. Asri bir hanımefendide bulunması gere­ ken her şey ona çok yönlü, kapsamlı ve programlı bir eğitimle, bebekliğinden itibaren yüklenmeye başlanmıştı. Mesela babası­ nın yolu ne zaman Paris'e düşse -ki sık sık düşerdi- kızına oyuncak niyetine "plastelin" getirirdi. Isıyla gevşeyip sertleşen bu maddeyi yoğursun, biçimlendirsin, eli heykele yatsın diye. Bugün "küçük bir hatırası" Kadıköy Süreyya (Paşa) Sinema­ sı'nm ön cephesini süsleyen rölyeflerde yaşayan ve eğer Oskan Efendi'yi bizden saymazsak, Türkiye'nin diplomalı ilk heykeltı­ raşı olan İhsan Özsoy'un atölyesine emanet edildiğinde henüz 16 yaşındaydı. Ahmed Faruki, opera kültürüyle terbiye edilme­ miş bir Müslüman'ın asla Levanten saygısı ve ayrıcalığı göreme­ yeceğini çok iyi bildiğinden, kızını Güzel Sanatların yanı sıra Konservatuvara da yazdırdı. Mezuniyet balosunda piyanosuyla parlak bir konser veren Nermin Faruki, "mezzosoprano" takdir­ namesiyle opera vizesi almıştı.
Sayfa 103 - YKY yayınları ekım 2004Kitabı okudu
Sir James Porter'ın oğluna yazdığı mektuptan bir kısım
Bir seferde ne kadar küçük bir parçayı anladığına aldırma. Çok oku ama az anla. Eğer okuyanların hepsi anlasaydı ve okuduklarını dile getirselerdi, İngiltere filozoflardan bir yığın ihtiva ederdi, ama çoğu zaman öldürmek için okur. Kitaplardan çocukların oyuncaklardan faydalanması gibi yararlanırlar -birinin fikirleri diğeri kadar geçicidir ve yararsızdır- hiçbir şeyi akıllarında alıkoymazlar. Okuduklarına azimle devam et ve çok iyi anla; böyle bilgiler gelecekte kullanılacak bir hazinedir.
Reklam
Türkiye'nin %90'ının ismi Arapça ve Farsçaydı. Hâlbuki İran'da ve Arap memleketlerinde Türkçe isimli bir tane insan bulunmazdı.
(Atatürk)1925'te diyordu ki: "Medeniyim diyen Türkiye Cumhuriyeti halkı zihniyetiyle medeni olduğunu isbat ve izhâr etmek mecburiyetindedir... Âli hayatiyle, yaşayış tarziyle medeni olduğunu göstermek mecburiyetindedir.” 1927'de de, “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen asri ve
Tarihe Nereden Bakacağız ?!
° Osmanlı'nın yıkılışının ardından başlayan, yarım asrı aşkın bir süredir devam eden, sömürgecilerin bölgeye girişiyle ; "Osmanlı 'ya ihanet eden Araplar" senaryolarını yazdılar bizim zihinlerimize. Kimse "Medine Müdafaası'nı, Zeytindağı"nı okumamıştı zaten. Hepimiz Milli Eğitim müfredatlarının anlattığı hikâyenin bir parçası haline geldik. Sandık ki sadece biz böyle büyüdük. Hâlbuki Arap çocukları da böyle büyütülmüştü. Türkiye'de biz, andımızı okurken, onlar da kendi ülkelerinde "antlarını" okudular. "Osmanlı işgalinden" bahsetti birileri onlara, bize de "Arapların ne kadar hâin" olduklarından bahsettiler. Sonra hepten koptuk biz bu coğrafyadan... °°°
Sayfa 240
MEHDEVİYET SEMİNERİ - 2 MART 2024
Merhaba. 2 Mart'ta Florya'da bir hotelin seminer salonunda yapılan, kardeşiminde fotoğrafçı olduğu Mehdeviyet konulu seminere hem Ehlisünnetten hemde Ehlibeytten âlimlerin katılımıyla tadına doyamadığım bir seminer oldu. Seminer iki gün sürdü ama ben çalışıyordum diye Cumartesi günü gidebildim. Seminerde konuşan çeşitli âlimlerin
Reklam
Mustafa Kemal'in 30 ağustos 1925 tarihli kastamonu nutkundan..
Efendiler, yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen asrî ve bütün mânâ ve eşkâli ile medenî bir heyet-i içtimaiye haline isal etmektir. İnkılabatımızın umde-i asliyesi budur. Bu hakikati kabul edemeyen zihniyetleri târumâr etmek zarurîdir. Şimdiye kadar bu milletin dimağını paslandıran, uyuşturan bu zihniyette bulunanlar olmuştur. Herhalde zihinlerde mevcut hurafeler kamilen tard olunacaktır. Onlar çıkarılmadıkça dimağa hakikat nurlarını infaz etmek imkansızdır...
Yeni Türkiye’yi harekete getiren hamle inkılâp ru­hudur. Yeni Türkiye’nin mefkûreleri asri bir devlet ha­line geçmektir. Yeni Türkiye’nin hedefleri de hars sa­hasında Türkçülük, siyaset sahasında halkçılıktır.
X. asırda kurulan Bağdat külliyesinde evrensel bir değere ulaştırılan İslâm maarifi, XVII. yüzyılda içtihat kapısının kapatılmasıyla ruhi feyzini kaybederek Aristo mantığının kısır çerçevesi içinde bunaldı. O zamandan beri medrese, İslâm kültürünün özünü kaybetmiş olarak kıyas mantığının kelime tekrarları içinde bocalıyordu. Daha X. asırda İslâm
Sayfa 42
Kültür ve Maarif
"Milletimizin üç asırdan beri geçirmekte olduğu buhranların sebebi ve kaynağı, kültür ve Maarif sahasında aranmalıdır. Âlimin atının ayağından sıçrayan çamurdan kendine bir Şeref payı çıkaran hükümdarın Mesud asrı nihayet bulduktan sonra, devletimizin yapısında sarsıntılar başladı... ...Avrupa körü körüne taklit edilmek istendi. Mektepler açıldı; bunlarda yeni ilimler okutuldu. Lakin ilim sevgisi aşılanmadı; âlimin üstünlüğü ve cemaat içindeki önderliği telkin edilmedi. Çünkü ile gerçekten inanılmadı. İlim, bizim hayatî menfaatlerimiz için vasıta olarak, şekil halinde istismar edilmek istendi; teknik putlaştırıldı."
Sayfa 13 - Dergâh YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Erzurum Kongresi 23 Temmuz 1919
Mustafa Kemal başkanlığındaki komite tarafından hazırlanmış olan bildiri taslağı şimdi delegelerin dikkatli tetkikine sunulmuştu. Muhafazakarlar, çağdaşlığın din karşıtı bir akım olduğunu ileri sürerek "asri (modern) ve insani ideallere" saygı gösterilmesinden söz eden maddeye karşı çıktılar. Genç delegeler bu itirazlara karşı çıktı 93 ve çağdaşlık görüşü, gerek bu bildiride gerekse buna dayanan daha sonraki açıklamalarda yer aldı.
Sonuç ve teklif: Türkçe literatürde çağdaşlık ile ilgili olarak kullanılmakta olan kavramlar ve izafe edilen anlamların özet dökümü şu şekildedir: Çağcıl: Asrî, muasır, çağdaş, senkron, kontamporen, modern. Çağdaş: Asrî, muasır, çağcıl, senkron, kontamporen, modern. Muasır: Çağdaş, çağcıl, senkron, modern, kontamporen. Asrî:
Sayfa 66 - KOCAV Yayınları, Ocak 2014 İstanbul, "Çağdaşlık" ve "Modernlik" Üzerine Kavramsal Bir Analiz, 1.3. "Çağdaşlaşma" Üzerine Genel Bir Mülahaza, 1.3.1.2.2. Bu Anlayışların Özlü Bir Kritiğ
1200 syf.
·
Puan vermedi
·
554 günde okudu
18.10.23 Çar Ne yazsam tam olmayacak, ne yazsam eksik müthiş bir komutan, harika bir zeka, öngörüsüyle, dehasıyla Dünya tarihini değiştiren, milleti vatanı uğruna kendi hayatından feragat etmiş bir adam Kahramanım Mustafa Kemal Atatürk. Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı dönemini birinci ağızdan aktardığı, Cumhuriyet tarihi açısından
Nutuk
NutukMustafa Kemal Atatürk · Yapı Kredi Yayınları · 202127,5bin okunma
Fransız İhtilali Üzerine Söylev,
"Albay Mougin'in verdiği ziyafette söylenmiştir." Fransa milletinin Milli Bayramı münasebetiyle tertip ettiğiniz bu ziyafette hazır bulunduğumdan memnunum. Fransız Milleti 14 Temmuz Milli Bayramını kutlarken zannediyorum ki ruhunda hürriyet ve istiklal aşkını taşıyan her millet manen olsun bu kutlamaya katılmaktan nefsini menedemez.
Sayfa 146 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.