Romalılar ve Yunanlar her zaman Frankların gücüne şüpheyle yaklaşmıştır. Bu yüzden bir Yunan atasözü der ki; “Franktan dost olur ama komşu olmaz (ton Phragkon philon echis, gitona ouk echis)”.
Türklerin asırlardan beri cephelerde kan dökmekten, şehit olmaktan, askerlik vazifesi ifa etmekten sermaye biriktirmeye fırsat ve vakit bulamadıklarını düşünüyor. Azınlıklar askerlikten muaf oldukları için ticareti, sanayiyi, ithalat ve ihracatı, kısacası para ve sermayeyi ellerinde topladılar, biz Türkler onları savaşlarda koruduk. Azınlıkların ellerindeki sermayeleri korumak için can verdik. Hatta Tanzimat Fermanı bile onların mal ve can emniyetini korumak için ilan olundu. Bizim asırlarca dökülen kanımızla, sonu gelmeyen askerlik emeklerimizle azınlıkların bir kerelik verecekleri vergiyi teraziye koyup hesaplaşsak, bu vergiyi almakta haksız çıkmayız.
Almanya 16. Yüzyıl Büyükelçisi Kanuni dönem tespiti
"Türk sistemini kendi sistemimizle mukayese ettiğim zaman, gelecekte başımıza gelmesi muhtemel seyleri düşünüp titriyorum. Türkler'in tarafında, tarih boyunca tasavvur edilebilecek orduların en kudretlisi mevcut. İmparatorluğun bitmek tükenmez bilmez kaynakları bu ordunun emrinde. Zafere alışkanlık, devamlı seferlerin tecrübeleri, birlik, düzen, disiplin, kanaatkârlık, uyanıklık bu büyük ordunun başlıca vasıflarını temsil ediyor. Bizim ordularımızsa fakir,müsrif,mağlubiyetlerden maneviyatını yitirmiş,disiplinsiz,serkeş,sarhoş,sefih, tamahkârdır.Eğer İran ,doğudan Türkiye 'yi daimî şekilde tehdit etmese,Avrupa'nın işi gerçekten bitmişti.Türkler İran'la işlerini bitirdikleri zaman,bizim boğazımıza atılacaklardır.Böyle bir atılmaya karşı ne derece hazırlıksız olduğumuzu düşünüp titriyorum."
"Türkler, ilme saygılı ve ince duygulu bir millettir.Yazılı bir kâğıdın ve gül gibi çiçeklerin yapraklarının üzerine basmazlar. Yolda yazılı bir kâğıt görünce, alıp bir
kenara koyarlar ki, kimse üzerinden geçmesin."