Bu devirde Türkçülerin gözünde Osmanlı tarihi, Türk tarihinin bir parçası durumuna gelmişti. Hatta daha önce de gördüğümüz gibi Osmanlıların Türk soyundan geldikleri fikri yerleşmiş ve bu devrin Osmanlı ve umumî tarihlerinin bir kısmında ifade olunmaya başlamıştı. Bununla birlikte şimdi Osmanlı ve Türk arasındaki kişilik, hanedana ait olmaktan öteye gitmiş, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir Türk devleti olduğu görüşü yerleşmişti. Şemseddin Sami, ansiklopedik eserinde Türk’ü tarif ederken, Türklerin geniş bir alana yayıldıklarını fakat yalnız Osmanlı İmparatorluğu’nun bir Türk devleti olduğunu iddia etmişti.
Necib Âsım Türkleri, imparatorluğun «yönetici milleti» diye adlandırmıştı. Makalelerinde Osmanlıların eski devirlerdeki büyük Türk devletlerinin mirasçısı olarak önemlerine işaret etmiş ve Osmanlıların geçmişte olduğu gibi bugün de Türkçülüğe yaptıkları hizmetleri belirtmişti. Ona göre, Osmanlı İmparatorluğu’nun temeli, bir yandan İslamcılık, öte yandan Türkçülük esasları üzerine kurulmuştu. Devletin Osmanlı adını alması, Türklerin eskiden beri devleti hanedan adıyla anmalarının bir sonucu idi