Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kürtler şüphesiz ki İttihatçı geleneğin Türkçü asimilasyonist damarını çok iyi biliyorlardı. Fakat 1910'ların dünyasında Ermeni korkuları Türk korkularına üstün geldi.
Bir ölen, bin dirilen bir Türk milleti vardır artık. Bir ölecek fakat bin bildirilecektir bu büyük millet! Ve bir milli kahraman mutlaka çıkacak, Türklük ebediyete kadar devam edecekti. Türk esiri olacak, Türk’ün hayatı sona erecek fakat Türklük asla ve asla yeryüzünden silinip virgülü sökülüp atılıp, ebediyen mahkum edilmeyecekti… Türk devletini yıkmayı hedef alan gafillerin bunu bilmesi gerekti.
Atsız asker değildi, fakat bir asker gibi yaşadı, asker gibi öldü. Zamanlar üstü, zamanlar aşırı bir adamdı. Türklük onun için bir sevda idi ve başka hiçbir şey önemli değildi. Önem verir göründüğü, üzerinde yazılar yazdığı, kitaplar doldurduğu her şey Türklük içindi. Türklük, tarihin derinliklerinden kopup gelen, geleceğe doğru yürüyen kutsal bir
Türk sosyolojisinin kurucusu Ziya Gökalp için de kültür, bir halkın sanat, folklor, örfüadat, davranış biçimlerini belirleyen, onun duygu dünyasını kapsayan en asli kimliğidir. Kültür bir toplum için organik bir bütündür
Etnik menşe ve işaret ettiği soy bağı ve soydaşların ana dili olarak Türkçe, elbette ki Türklüğün başlangıç noktasıdır ve ona dahildir, ama Türklük buna indirgenemez; zira her milli varlık gibi Türk ve Türklük de başladığı yerde, yani tarih sahnesine çıktığı noktada donup kalmış değildir. Uzun ve zengin bir tarihî tecrübe yaşamıştır. Bu tarihi ve bu tarihin zengin tecrübesini yok sayıp onu ilk kaynağındaki ham vasıflarından kalkarak tanımlamaya çalışmak, onun bu mâcara içerisinde ürettiği değerleri de gerçekleştirdiği beşerî ve medenî inkişafı da kaale almamaktır.
ATSIZ'DA AHLAK AHLAKÇILIK: Atsız'ın önem verdiği konulardan biri de ahlaktır. O, ahlaklı olmayı Türkçülüğün şartlarından biri kabul eder. Atsız'ın ahlakla ilgili ilk yazısı Atsız Mecmua'nın 15 Haziran 1932 tarihli 14. sayısında çıkar: "Millî Seciye Buhranı". Yazının konusu, Türk toplumunda "müşterek ve mazbut
Türklük bakımından komünizmle nurculuğun hiçbir farkı yoktur. İkisi de Türk milletini ve kültürünü yok etmek için uğraşmaktadır. Biri Moskofçuluk, biri Arapçılık dâvasıdır.
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Bu topraklarda imân edenlere ve Türklere düşmanlıkta bulunarak gösteriş yapmak 400 yıldır en kolay şeydir. Ne imânla, ne Türklükle gösteriş yapılabilir. Çünkü hem imân hem Türklük vecibeler demektir. İnsanın hep imânı, hem Türklüğü gevreyebilir; inceldiği yerden kopar: Onun için her ikisini de kalın tutmak iyidir.
Sayfa 198Kitabı okudu
ALPARSLAN TÜRKEŞ Milliyetçilik anlayışımız, ülke ve millet bütünlüğümüzü bölücü her türlü sınıfçı, mezhepçi ve ırkçı sistemlerin amansız düşmanıdır. Türklük şuur ve gururu ile İslam ahlak ve erdemi, Milliyetçilik anlayışımızın geniş manadaki ifadesi olarak Türk milletine mal olmuştur.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.