Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hayatın tüy kadar hafif olduğunu düşünüyoruz;ama bu hayatlarımızı boşa harcadığımız anlamına gelmez,hayatı tüy kadar hafif bir şey olarak sevdiğimizi gösterir.Tüyler çok uzağa,hızla uçar."
Bu zamana kadar binbir masaldan çok daha fazlasını anlatan raviyân-ı ahbar ve nakilan-ı āsār, Üzeyir Bey'in bu bom- boş defteri günlerce, haftalarca, aylarca karıştırdığını rivayet etmiştir. Fakat Ali Sansar Efendi, defterin boş olmadığını, tam tersine, içinde ilim bulunduğunu ve bu ilimin de bir tek noktadan ibaret oldugunu söylemiştir. Ali Cümbüş Efendi'ye göre ise, Üzeyir Bey, aylarca bu defteri karıştırdıktan sonra hiçbir şey göremeyince, doğruca Uzun İhsan Efendiye gitmişti. Hiyel Nazırı ise, "Nasıl da unuttum!" dercesine elini alnına vurmuş, binbir özür dileyerek tüy kalemini hokkaya daldırıp defterdeki rastgele bir sayfaya özenle bir nokta koymuştu. Ne olursa olsun, hemen hemen bütün raviler Üzeyir Bey'in bu nokta üzerinde yıllarca düşündüğünü ve bunun da semeresini fazlasıyla gördüğünü söylemişlerdir.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
denizin ortasında, gecenin ortasında, iki kıtanın ortasında, dünyanın ortasında ve hayatın ortasında tüy gibi hafiftim.
Sayfa 117Kitabı okudu
Çok hoş... Konuşmak için söze gerek yok...
Bu mektuplar neyin nesiydi? İlkinde beyaz bir kâğıt vardı. Evirdim, çevirdim, yakından baktım, uzaktan baktım, gün ışığına tutunca kâğıdın yapısını değiştiren ve rengini gölgeleyen yuvarlak lekeyi fark ettim. Bu bir gözyaşıydı: Annem, ben gidince ağlamıştı. İkincide kâğıt yoktu, zarfın dibinde, yumuşacık, soluk sarı renkte bir yün parçası vardı,
Gidiyorum geliyorum Ay vurmuş da vurmamış da başıma Ve yanaklarım buruş buruş... Yüzüm unutmuş sanki boy aynasını Tüy ayaklarla şimdiden Dolaşıyorum uzayı...
TÜY DİKMEK "Kötü bir durumu, daha da kötü bir duruma ge- tiren bir eylemi gerçekleştirmek" anlamında kulanılır. Öyküsü (Eski bir gelenek): 1) Anadolu'da kış aylarında yakmak için kurutulan tezeklerin üzerine, hayvan dışkısı kuruduğunda onu kolay tutmak amacıyla bir "tüy" ya da "çubuk" dikilir. "Tüy" olarak kazların, ördeklerin, hindilerin ya da tavukların iri ve sağlam tüylerinden yararlanılır. Hayvan dışkısı adamakıllı kuruduktan sonra bu tüy ya da çubukla tutularak gerekli yere taşınır. 2) Fransa'da günümüzden 150-160 yıl öncesine kadar hiçbir yerde bizdeki anlamıyla bir "yüznumara" yoktu. Versailles sarayında bile insanlar büyük abdestlerini alçak pencerelerin iç taraflarına dökülen samanlar üzerine yaparlardı. Daha sonra dışkının üzerine, kuruyunca yapışsın, kaldırılması kolay olsun diye bir "kümes hayvanı tüyü" batırılırdı. "Tüy dikmek" deyimi yukarıdaki eski gelenekler nedeniyle oluşmuştur.
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
Siz ki tenime ve tinime düşen ilk cemresiniz Havaya: Tüy.. Suya: Nil.. Toprağa: Zeytin. 
Sayfa 25 - Varlık şiirKitabı okudu
Bir tüy ki, can verir bir gülümsesen,
Sayfa 19 - Diriliş Yayınları
Tüylerini dökme -tüy değiştirme-vakti kuşlar için neyse, biz insanlar için de düşkünlük ve mutsuzluk dönemleri aynı zor zamanlar. Böylesi bir tüy dökme döneminde ömrü boyunca kalabilir kişi, ya da atlatır, yenilenmiş olarak yaşama döner...
Sayfa 39 - YKY
"Hayatın tüy kadar hafif olduğunu düşünüyoruz;ama bu hayatlarımızı boşa harcadığımız anlamına gelmez, hayatı tüy kadar hafif bir şey olarak sevdiğimizi gösterir."
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.