Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
(...) gerçek atavizm üçüncü meme başı ya da "kurt adam" sendromu (tüm vücudun ve yüzün kıllanması) gibi durumlara yol açan, aslında son derece ender rastlanan genetik geri dönüşlerdir.
Sayfa 267Kitabı okudu
İnsan, ya inandığı gibi yaşayacak veya yaşadığı gibi inanacaktır; üçüncü bir yol yoktur.
Sayfa 285 - Fütüvvet
Reklam
Maalesef çoğu insanın yol açmaya cesareti yoktur. Ya sağa döner ya sola; üçüncü bir yoldan yürümek istemez.
Bir yol kapalıysa diğerinden gidersiniz, o da kapalıysa üçüncü bir yol oluşturursunuz.
Değer Üzerine
İnsan, doğa güçlerine ve bazı hayvan türlerine oranla zayıf bir varlıktır. Bu nedenle, her insanın var oluşunda eksiklik duygusu vardır. Çünkü insan, çocukluk döneminden ötürü, yaşamına normal bir çaresizlik içinde başlar. Çocukken, güçlü yetişkinler arasında yaşayan güçsüz bir varlıktır. Sonraki yaşamı boyunca, daha önce kendisine egemen olan
Sayfa 74
Müminin hayatı sabır ile şükür arasında geçer. İnanan insan için üçüncü bir yol yoktur ki! Çünkü üçüncü yol isyandır.
Sayfa 35 - Diyanet işleri başkanlığı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Osmanlı'da Türk sözcüğü
Aşık Paşa Garib-name'sinde Türk dili hakkında aynen şu satırları yazmaktadır: "Bu fakîre Türk lisânı üzere bu kitabı naz meylemek vâcib oldu, ta ki onlar da işbu ni'metten mahrum olmayalar ve i'tikadda tarîk-i nişayesteye gitmeyeler". Yine aynı eserde şu misralara tesadüf etmekteyiz: Gerçi kim söyledi bunda Türk dili Lik ma'lum oldu mânâ menzili Çün bilesin cümle yol menzillerin Yirme öyle Türk ü Tacik dillerin. Türk halkının köyde kaldığını anlatmıştım. Binaenaleyh şehirli nazarında Türk demek köylü demekti. Eski Osmanlılar zamanında Türk sözünün tam köylü mukabili olarak kullanıl dığını Fatih'in Kanun-name'si çok sarih bir surette göstermektedir. Fatih'in Kanun-name'sinin üçüncü faslında yani "şarab içme, çalma ve bühtan" bahsinde birinci madde aynen şöyledir "Eğer biregü hamr içse, Türk veya şehirli olsa, kadı nazir ura iki ağaca bir akça cürüm alına". Yine ayni bahsin 16. maddesinde de Türk adı bu anlamda geçmektedir. Mamafih Fatih'in Kanun-name'sinde Türk sözü "köylü" anlamına kullanılmakla birlikte ondan çok sonraki belgelerde Türk sözünün bütünüyle kavim adı olarak da geçtiğini görmekteyiz. Osmanlı tarihinde Türk kelimesinin "köylü, kaba" anlamında kullanıldığına dair pek çok belge vardı. Bugün iftiharla görmekteyiz ki Türk milleti benliğini bulmuş, Türklüğünü duymuş bir hâldedir.
Sayfa 34 - Mustafa Kemal Atatürk'e ve Türk milletine ve ismine her türlü hizmeti yapmış herkese rabbim rahmet eylesin.Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.