Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Unutmayalım, unutturmayalım, paylaşarak destek olabilirsiniz...
"Cebirin ve Logaritmanın Kurucusu, sıfırı bulan" Matematik, gökbilim, coğrafya ve algoritma alanlarında çalışmış Fars bilim insanı Harizmi (1) , 'Sosyolojinin ve İktisatın Kurucusu' 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisi İbni Haldun(2) , 'Optiğin Babası ve Bilimsel Metodu ilk kullanan bilim adamı' Arap matematikçi, astronom ve
İlim adamı vasfını taşıyan hükümdar olarak Uluğ Bey islam dünyasında yegâne örneği teşkil etmektedir. Çağdaşları onu ancak Aristoteles’in öğrencisi ile karşılaştırmışlardır.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
"İlmin hâkim olduğu bir ülkede, ilimle uğraşan bir kişi olmayı hükümdarlığa tercih ederim.." ✍Uluğ Bey
Türk için Türklüğün askeri, siyasî ve medeni geçmişi yalnız Hüdavendigarlar'ından, Fatih'lerden, Selim'lerden, İbni Kemal'lerden, Nefi'lerden, Baki'lerden, Evliya Çelebi'lerden, Kemal'lerden teşekkül ediyor; Oğuz'lara, Cengiz'lere, Timur'lara, Uluğ Bey'lere, Farabi'lere, İbni Sina'lara, Teftazani ve Nevai'lere kadar varamıyor.
Uluğ Bey'den itibaren Timurlular gökyüzünü incelemekten hiç vazgeçmemişlerdir.
Sayfa 226 - Kabalcı Yayınları, 1. Baskı: Nisan 2008
...şunu açık söyleyelim, klasik devir “İslâm devri” dediğimiz –Abbasiye devri– ve Orta Asya’da Timurlenk ve onun oğulları Uluğ Bey zamanında süren klasik parlak ilmî gelenek Osmanlı cemiyetinde bitmiştir. Osmanlı dönemi bu klasik ilmî geleneğin parlak olarak devam ettiği, hatta sadece devam edebildiği bir devir değildir. Bununla beraber Osmanlı’da medrese eğitimi çok teşkilâtlı olarak devam eder. Bunun üzerinde durmak lâzım. Evet, artık bu medreselerden Muhammed el-Harezmi (9. asır) çıkmıyor, İbni Sina çıkmıyor, Razî çıkmıyor, İbnürrüşd çıkmıyor, Uluğ Bey çıkmıyor (Ali Kuşçu oradan geldi zaten), Mesudî yok, el-İdrisî yok, İbni Haldun yok; ama ne var? Gayet iyi teşkilâtlanmış bir medrese var. Bunu unutmayalım; bu, bize bir gelenek devredecek. Hangi geleneği devredecek?
Sayfa 102 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
kıymet bilemeyişimizden...
Saat de­nince, rasat denince, hemen El Cezeri'den, Harun Reşid'den, Takiyüddin'den, Uluğ Bey'den, Ali Kuşçu'dan . . . onların fevkaladeliklerinden, buna rağmen onların başına getirdik­lerimizden bahsediyoruz.
Sayfa 35 - TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı YayınıdırKitabı okudu
698 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.