OLUMLU DUYGULAR 🙂🌝
Huzurlu, İlham, Hevesli, Minnet, İyimser,
Kendine güvenli, Mutlu, Güvende, Değerli, Tutkulu, Hoşnut, Cesaretli, Yakınlık, Özgür
Güçlü, Meraklı, Haz, Umutlu, Aşk, Sefkatli
Coşku, Sabırlı, Heyecan, Keyif, Sevgi, Özlem
Büyülenme, Sevinç, Rahat, Tatmin, Şefkat,
Neşe, Takdir, Memnuniyet, Gururlu, Saygıdeğer
Affedici, Anlayışlı, Sıcakkanlı, Yetkin, Sakin
Enerjik
OLUMSUZ DUYGULAR ☹️🌬️🌚
Aşağılanmış, Çaresiz, Dehşet, Dargın, Güvensiz, Huzursuz, Vicdan azabı, Sıkıntılı
Kırgın, Acı, Yabancılaşmış, Düşmanlık, Muhtaç
Korku, Depresif, Öfke, Reddedilmiş, Üzüntü,
Mutsuz, Umursamazlık, Zayıf, Tedirgin
Önemsizlik, Tasalı, Şaşkın, Hayal kırıklığı,
Rahatsız, İncinmişlik, Pişmanlık, Yalnız,
Perişan, Boşlukta, Bıkkın, Umutsuz, Paniklemiş, Endişeli, Soğuk, Kuşkulu, Kıskanç
Suçlu, Utanç, Gergin
#alıntı #Mutluluk 2_0 #İyi yaşama dair bilmediklerimiz
"Kassam Tugayları 'Aksa Tufanı' nı başlatmayıp, rahat dursaydı bu kadar insan ölmezdi." diye kendince fikir belirttiğini sanıp, ölen çocuklar adına bir şey yapmadığı gibi, bir de bu katliama haklılık payı çıkartanlar var. Müslümanlığınız ölmüş, insanlığınız da mı öldü? Ülkede ne çok Yahudi sevicisi varmış meğer...
1948' den beri her yıl ortalama bine yakın insan öldürülüyor. Bunun adı sessiz ölüm. Şimdi işgalcilere karşı ayaklanma başlayınca neden işgalcilere hesap sorulmazken, bu sessiz ölüme ses çıkaranlara kesiliyor fatura. Varlığından rahatsız olmadığınız İsrail'in, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini de içine alan, senin topraklarında da göze varken, bu umursamazlık neyin nesi? Sekiz yüz yıla yakın hüküm süren İspanya topraklarından eski adıyla Endülüs'den İslam'ı kazıdılar. Bize bir ders değilse nedir! Ortadoğu kutlar sofrası ve bu sofrada en rağbet edilen menü de Türkiye...
10 Rebi-ul Âhir 1445
şehit ailelerinin ikamet ettiği harap bitap evleri paylaşanları, bu konuya şaşıranları, üzülenleri, kızanları; bu konu özelinde konuşanları farklı sosyal medya platformlarında ve burada o kadar çok gördüm ki..
hâlâ bu konuya şaşıranları, üzülenleri, kızanları anlayamıyorum. sanırım bu anlık saman alevi gibi parlayıp sönen bir öfke patlamasından
Biraz tadımsızlık;
Biraz boşluk;
Biraz hiçlik;
Biraz boşvermişlik;
Çokça umursamazlık;
Bol bol suskunluk;
Her şey bir garip;
Huzur mu?
Gani gani huzursuzluk.
Sonumuz bir avuç toprak;
Kazansan ne olacak?
Bu gün var, yarın yok olan;
Geriye amelin kalacak!
Hakk kimsenin ahını
Kimsede koymayacak!
Bu dünya bir imtahan;
Hesaplar mahşere kalacak!
Günahı, vebali umursamayan;
Elbet cezasını alacak!
Kitabsever
Bay D’nin Bir Günü | Ocak Ayı Hikâye Etkinliği
Hafta içi her zaman olduğu gibi Bay D yine sabahın köründe (daha karga botunu giymeden) dijital saatin klasik müzikli alarmıyla (Mozart’ın Son Zart’ıyla) uyanıp yatağından ivedilikle kalktı. Alelacele yaptığı sağlıksız bir kahvaltı sonrası ışık hızıyla sokağa fırladı.
Hava buz gibiydi. Zemheri soğukları hüküm sürmekte, dışarıda bir yerlere
Uykunun ağuşuna varmadan önce
Derdimi yanayım izin ver Gece.
Burkulmuş kalbimin her hücresinde
Kırgınlık sızlıyor her gün, her gece.
Habersiz değildir halimden belki
Ama umursamazlık takındı gitmeden önce.
Varsın sormasın "Nedir bu hâlin?"
Alışkın sızlamalara yaralı kalbim.
Rüyalar kurtuluş sananlar belki
Anlar hâleti ruhumdan, kabus görünce.
Kitabsever
-Nasılsın?
+Kalbimi kırıyorsun.
-Ne dedim ki ben?
+Bu soruyu sevmediğimi biliyorsun.
-Tamam o zaman. Ne bu halin?
+Neden soruyorsun ki?
-Hah. Çattık yine. Deli tarafın mı tuttu?
+Akıllı tarafım var mıydı ki?
-O da doğru ya. Bağladın yine atara.
+Hiç dokunma bana bu gün.
-Soru sormaya da korkar oldum ama..
+Nedenini merak ediyorsan, ben bile bilmiyorum.
-O nasıl oluyor?
+Canım yanıyor, ama dansedesim var.
-Anladım. Sen nirvanayı bile aşmışsın.
+Peki nerdeğim?
-Hissizlik makamının boşvermişlik tepesinin umursamazlık raddesinde.
+Sevdim bunu ama.
-O zaman aç bir müzik. Dansedelim.
+Çılgınca ama.
-Varım.
Kitabsever
1000Kitap İstanbul 12. Buluşması Gerçekleşti
Bakmayın İstanbul'da buluştuğumuza, Doğu'daydı kalplerimiz o gün. Bakmayın bedenlerimizin faniliğine, Doğu'daki çocuklarla birlikte biz de öldük o gün.
Umursamazlık, vurdumduymazlık, çaresizlik, soğuk, ölüm, şiirsel betimlemeler ile romanın birleşimi temaları altında ortaklıklar yakaladığımız bir kitap olan
Ezilen ulus milliyetçiliğine geri dönüş
Kürtlerin Fanon'cu ezilen ulus milliyetçiliğine geri dönmesi artık bir zorunluluktur. Eskiden bildikleri ama artık unuttukları bu milliyetçiliğe göre, ezen ulusun milliyetçiliği ile ezilen ulusun milliyetçiliği bir olamaz; ezen ulusun milliyetçiliği tekçi, soykırımcı, tahakkümcü bir milliyetçiliktir; ezilen ulusun milliyetçiliği ise ezen
Tüm bunlar
Olağanüstü sıcak bir yaz gecesi
ilk aşk gibi hararetli ve
her defasında zor nefes alışveriş,
bir öncekine nazaran.
Alınlara giden eller ıslanıyor yoğun nemden.
Ağustos böcekleri belli belirsiz uçuşuyorlar
sokak lambalarına bir mânâ katıyor hareketleri ve
küçük çocuklar koşuşuyorlar şimdilerde sokarlarda,
attıkları her adımda okulların tatil olması kutlar gibi bir hâlleri var , biraz da umursamazlık hâkim tavırlarına.
Gençler söğüt ağacının altında toplaşmışlar yine, ellerinde kola ve çekirdek
Bir şeylerden bahsederken gülüşüyorlar.
Kimi zamanda birbirlerini itip çekiştiriyorlar.
Tüm bunlar olmasaydı şimdi,
düşünmek vardı serde seni.
Coğrafyanın her bir köşesini
yalın ayak dolaşmak...
Ve gözlerimi mühürler de gözlerine
derinliklerinden semaya yükselirken
bir göz açıp kapama mesafesinde,
birbirimizin olurduk belki de...
J.Osterman 11.02.2022
Geri Dönülmez Bir Dakika
°°#154732904°°
Apartmanın kapısı aralandı. Aralıktan içeriye, süzülen sokak lambasının ışığı düştü. İçeri ilk bir kadın gölgesi adımını attı. Merdivenleri sessizce çıktı. Bugün hiçbir şey yapmamıştı ama çok yorgundu, ruhu yorgundu kadının. Sonra bir ara gözü saatine kaydı "00.00". Durakladı kadın.
Nefesi
Öyle bir umursamazlık var ki üzerimde ben bile eski halimi özledim
Çokça edep biraz da saygı!..
Bazı insanlarda cidden ne görgü var, ne edep, ne de saygı, toplu taşıma kullanmak zorundaysanız zaten tam bir işkence... Bir yanda bayan olduğunuz için size yer verme nezaketini gösteren erkek yolcular varken bir yanda sanırım erkek olmanın egosundan kaynaklı bir oturuş tarzı! Ayakta yolculuk yapıyorsanız kendinize en kuytu köşeyi bulma telaşındasınız. Zira "beyefendi biraz ileri gider misiniz?" sorusunu sanki duvara sormuşsunuz gibi bir umursamazlık. Bunların yanında bir de insanlara toplum içinde nasıl konuşulması gerektiği dersi de verilmeli.
Arzulamak yaşamın yarısıdır; umursamazlık ise ölümün yarısıdır.