“Hayalleri çalınmış çocuklardan, bireyselleşememiş kadınlardan selam getirdim size ve selam olsun söyleyecek türküleri olan ülkemin tüm insanlarına.”
Meczup sekiz tane, yüksek toplumsal farkındalık içeren hikayeden oluşuyor. Yazar önsözünde okuyucuyu şu mesajla karşılıyor: 'Coğrafyam için düşlediğim ütopik hayallerime, sessiz çığlıklarım feda olsun.' Umut hep var olsun, bir gün o ütopyaya kavuşabilmek dileğiyle…
Yazar, hikayelerinde toplumun her kesiminde sosyal farkındalığın özümsenmedikçe ülkenin dinmeyen yaraları olmaya devam edecek meseleleri işlemiş. Kadın cinayetleri, silahlı kutlama(!), yoksulluk, parçalanmış aileler ve çocukluk travmaları, okula gönderilmeyen kız çocukları…
Eh haliyle, işlenen konular nedeniyle oldukça hüzünlü bir okuma deneyimi yaşadım. O yüzden, iyiliğin domino etkisi gibi umudun her koşulda varlığını hissettiren Meczup'un yeri farklı oldu. Kimse, bir gece markette Cemal'in karşılaştığı meczubun, ailelerinden uzakta okumak için tüm zorluklara katlanan Selim ve Cemal'in hayatını kökten değiştireceğini tahmin edemezdi. Unuttuğumuz şey, kendi iyiliğimizin başkalarının da iyiliğine bağlı olduğudur. İyilik meşaleniz hiç sönmesin!