Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç kurmadığın bazı cümleleri unutamıyorum. Söylenmesi gereken yerde söylenmeyen şeyler de üzer çünkü...
Erdem Beyazıt
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan Durma bana türkü söyle Anadolu olsun Susuz dudak gibi çatlak olsun Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına Çekme ülkemden nar yangını gözlerini Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin Katı bir yalnızlık bu bilmelisin Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin. Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın Niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsu Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun Bir sam yüklü geceleri içimden atamıyorum Niye bunları bir anda unutamıyorum Hadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım.
Reklam
Böyle Birini Tanıyorum ...:))
Ama bir adam, büyük bir şair tanıyorum...Bir kere benimle birlikte seyahate gelmişti. Karısı bana, “Şimdi bu adamla yaşamanın ne kadar zor bir şey olduğunu göreceksin işte” demişti. “Sorun nedir?” diye sordum. “Kendin göreceksin” dedi. Asla hiçbir yerde ne bir çay, ne de su içiyordu. Onu buna ikna etmek çok zordu çünkü hemen, “Kim bilir? Ya su
Bir acıya tahammül edebilmek ancak ondan daha büyük bir acıyla yüz yüze gelmekle mümkün olabilirmiş, anladım. Şimdi, bir dağın diline emanet ettiğimde bile ölü harfler, yanık kelimeler doğuran bu seyrüseferi, altında ezildiğim her şeyi, bu acıyı unutabilmek için bir diğer acımı diriltmeye uğraşıyorum. Seni unutmak için yaşadıklarımı, yaşadığım şeyi unutmak için de seni hatırlıyorum. Ama mümkün değil, hiçbirini unutamıyorum.
Sayfa 393 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Öpüşünü tatmasam da, unutamıyorum ismini. Rüyalarımdan çıkmıyor, aşkım hakikiydi.
Unutamıyorum dehanın nasıl ödüllendirildiğini? Hasetle ve kötülükle! Unutamıyorum çalışmalarının lanetlenişini, yakılarak alevler içinde.
Reklam
:D
"Tüfek, askerin namusu" diye öğretilmişti; olur olmaz yere bırakılmazdı. İki yıl sonra lise öğrencisiyken çıktığımız bir uzun yürüyüşte verilen kısa molada, işemek için tüfeğini duvara dayamış olan bir arkadaşımıza Doğulu bir yarbayın atın üstünden, - "Ulaaa, ananın tığı değil o.. Ananın tığı değil oooo!.." diye bağırdığını hiç unutamiyorum.
Sayfa 575Kitabı okudu
140 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Canım Dostoyevski’nin kalemini ne çok sevdiğimi söyleyeyim öncesinde Suç ve Ceza’daki o muazzamlığı unutamıyorum uzun zaman öncesinde okumuş olmama rağmen her satırı her karakterler mıh gibi aklımda olay örgüsü şahaneydi(sanırım ben kalın kitaplarla daha iyi anlaşıyorum)Lakin gel gör ki yeraltından notlar’la ben hiç anlaşamadımtek hoşuma giden yazarımızın okuyucuyla sohbet edermiş gibi anlatımı aşırı iyiydi fakat içerik bana karışık geldi bir ara yarım bırakayım dedim ama zaten kalın olmayan bir kitap oku bitir dedim ve bitirdim.Yalnız şöyle de bir huyum var anlayamadığım,okurken canımın çok sıkıldığı kitaplara bir kez daha okuyup şans verme eğilimi var heleki sözkonusu canımcım Dostoyevski ise
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,5bin okunma
hatırla beni, olur mu..
Seni hiç unutamıyorum. Sen de beni hatırla, Huzurlu uyanamadığın sabahlarda, O boşluktan düşme hissine kapıldığında. Durup dururken efkarlandığında, Yaktığın her sigaranın Gırtlağına değen son dumanında...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.