Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Divana uzanıp kitabın en sevdiğim bölümünü açtım. Pek çoklarından farklı olarak, üstadın son derece güçlü, kuşkucu akıl yürütme yöntemiyle, “düşünüyorum öyleyse varım” noktasına ulaşıp insanın tözel gerçekliğini su götürmez biçimde ortaya koyduğu bölüm değildi favorim. Ben oradan sonra hızını alamayıp insandaki bu özün, “bir dağ ve vadinin birbirinden ayrılmazlığı gibi" Tanrı'nın gerçekliğine işaret edişini tespitlediği, diğer bir deyişle, yüce yaratıcının da varlığını kanıtladığı bölümün meftunuydum. Böyle göz kamaştırıcı hatalar bana en sağlam doğrulardan daha çekici gelmekteydi ki, bu durum sanatsever tabiatım kadar birtakım karakter zaaflarıma da yorulabilirdi. Öte yandan bu büyük adamın, tam da Tanrı'nın varlığını kanıtladığı iddiası yüzünden kilisenin hışmına uğraması, örgütlü dinlerin varlığını sürdürebilmesinin, insanların Tanrı'ya kayıtsız şartsız inanmasından ziyade ondan kuşku duymasına bağlı olduğunu göstermesi yönüyle mükemmel bir ironi teşkil ediyordu.
Sayfa 16 - AlfaKitabı okudu
219 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Aynadaki Yalan/Necip Fazıl Kısakürek
GEÇİLMEZ Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez; Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez; İçeride bir has oda, yeri samur döşeli; Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez; Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada; Bütün fâni lezzetlere darılmadan geçilmez; Varlık niçin, yokluk nasıl yaşamak ne top yekün? Aklı yele salı verip çıldırmadan geçilmez; Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi; Usta kaptan, klavuza varılmadan geçilmez; Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhava; Yer çökmeden gök iki şak yarılmadan geçilmez; Geçitlerin, kilitlerin yalnız O'nda şifresi; İşte işte o eteğe sarılmadan geçilmez!
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Aynadaki Yalan kitabını bitirince aklıma bu şiiri geldi Üstadın; konusu ile bağlantılı olduğunu düşünerek paylaştım. Kısaca kitaptan bahsedersek; Naci karmaşık ve belirsiz hayatından uzaklaşarak yaşadıklarının da etkisiyle "Tasavvuf" yolculuğunu benimsemiş "içten yanma" kavramı ile Vecd, aşk, İhlâs' a kavuşmayı arzu etmiştir. Bu yolda ızdırap, göz yaşı döksede mücadele ve dua ile Muradına kavuşmuştur.. Üstadımın bir çok eserini okudum ve her okuduğumda etkilemiştir beni, "iz" bırakmıştır bende; yine o kitaplarından biri ile karşılaştım. Beğendim, faydalı buldum. Farklı bir roman olmasının yanında Akıcı üslubu ve su gibi akan hikâyesini, anlatış tarzı güzel. Hayata, yaşama dair insanı düşüncelere sevk ediyor, mesajlar veriyor..
Aynadaki Yalan
Aynadaki YalanNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20175,1bin okunma
Reklam
Başlık kalbiniz olsun
En son Hira'dan yazmıştım size. Hira... 'Rabbimin bir adımıma koşarak geldiği' demiştim hani. Dilerseniz, hirasına yönelmiş olanlar için devam edelim. Şu sıralar Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretlerini okuyorum.
Ayrılığa Dayanamazdım…
Ahmed bin Hanbel yaşlılık çağındayken bir gün kapısı çalınır. Çocuklar kapıyı açar bir bakarlar ki gelen o: Abdullah Bin Mübarek. Sevinçle içeri koşup "Baba o geldi!" derler. Babalarının çok sevineceğini; hasta, yaşlı haliyle çocuklar gibi neşeleneceğini ümit ederler ama hayret! Ahmed bin Hanbel birden kaşını yıkıp ciddileşir, biraz düşündükten sonra "Selam söyleyin, dönsünler. Görüşemeyiz,” der. Çocukları şaşkın şaşkın, üstadın kırılmasından korkarak emri yerine getirirler. Ama söyledikleri karşısında Abdullah bin Mübarek hiç gücenmez, "Peki evlat, selamımızı söyleyin," deyip döner. Selamını iletmek üzere babalarının yanına döndüklerinde merakla sorarlar: "Babacığım niye böyle yaptınız? Ömrünüzce onu özlediniz. Ne olurdu bir göz görseydiniz?" "Evladım, kavuşmak güzel ama ayrılmak mukadderdir. Burası dünya, saatler sürse de beraberliğimiz eninde sonunda vedalaşacaktık. Onun gidişine dayanamazdım, sizi yetim bırakmak istemedim. Ayrılık olmayan yere randevu verdim," der.
440 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Mutlaka okunması gereken bir kitap tam bir ustalık eseri olduğunu iliklerime kadar hissettirdi. Hem elimden bırakamadım hem bitecek kaygısı taşıdım. Üstadın bu kitabı ; aile öyküsü , psikolojik analizlerle örülü bir Türkiye romanı… yani bizi bize anlatan , uyandıran , dönüştüren günümüzü anlatan sosyal ilişkilere değinmiş çok az da siyasi olaylar içeriyor göz açtıran ve gerçeklerle yüzleştiren bir kitap SAYGI ve SEVGİ ile.
Palandöken
PalandökenÜstün Dökmen · Epsilon Yayınevi · 035 okunma
Hasanül Benna şu sözleri de ekledi: "Şıh Süleyman Nedvî'den işitmiştim. Şöyle demişti: Biz Hindistan'da hilâfetin kaldırıldığı haberini aldığımız gün, her Müslüman ailede matem tutuldu. Hindistan Müslümanlarının hilafete bakışı, sevgisi ve verdiği önem bambaşkadır... "İslâm dünyası, bütün Müslümanlar, hilâfetin kaldırıldığı gün, küçük yaşında, babası ölmüş de yetim kalmış çocuklar gibi olduk..." Bunları söyleyen üstadın mendilini çıkarıp göz yaşlarını sildiğini gördüm... Türkiye'deki Müslümanları, "Hilâfetin önemi yoktur, müslümanlara faydası olmaz, zaten öteki Müslümanlar Osmanlı halifesini dinlemiyorlardı." diyenler nerede; hiç görmediği İstanbul'da yok edilen hilâfet makamı için Medine'de, Hindistan'da göz yaşı döken, hâlis Müslümanlar nerede!..
Sayfa 265Kitabı okudu
Reklam
157 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir Adam Yaratmak; Üstad'ın bir eseri değil de şaheseri. Bir tiyatro eseri. Kısa ama öz. İçeriği dolu bir eser. Eser ilk defa 1937 - 1938 kışında İstanbul Şehir Tiyatrosun'da temsil edilmiştir. Üstad'ın Tohum tiyatro eseri pek beğenilmemiş ama Bir Adam Yaratmak eseri çok beğenilmiş. Ve eser içeriği ile beğenilmeyecek gibi değil. Yine eski İstanbul'dan anlatmış biraz Üstad. Ve ruh halime göre bir kitap seçmişim okumak için. Tabi bu da beni ayrı düşündürdü. Eser konusu olarak ölümü ele almış. Bir evlat ve babasının ölümünü düşünmekte. Ve düşünmekten de yorulan, kurtulmak isteyen bir karakteri okuyoruz. Tabii Üstad kitaba adını verdiği Bir Adam Yaratmak. Bunu da kitaptaki her sahnede çok iyi anlıyoruz. " Bir adam yaratmak... Ona bir kafa, bir çift göz, bir burun, bir ağız uydurmak. Ona göre bir beyin yapmak ve göğsünün içine bir kalp takmak. Saat gibi işlesin..." Üstadın satırlarında yolculuk etmek, kitabı okurken kendimizi bulmak. Ölümü ele alıp, ölümü düşünmek. Sonrasında Bir adam yaratmak. Ve yaşadığımız hayat ile Allah'a doğru gideceğimizi okuyoruz.
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma
205 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.