Üvercinka
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında
Merhaba değerli okuyucular :)
Öncelikle Üvercinka şiirinin hikayesini öğrenelim... :)
Cemal Süreya eşi Seniha Hanım hamileyken “Üvercinka” adını taktığı genç bir kızla tanışır. Cemal Süreya ile bu kız arasında tutkulu bir aşk başlar. Ancak Cemal Süreya’nın 58 yıllık hayatında Üvercinka şiirini yazdığı bu genç kızın adını bilen ve yüzünü gören
Bir kadını diz kapaklarından öpmekten ala şiire rastlamadım henüz, üvercinka hariç.
Çünkü bi kadını diz kapaklarından öpmek; “bugüne dek tüm düşmüşlüklerinden, yaralarından, kanından, izinden, acından öpüyorum, şifa niyetine.” demektir bi nevi.
“Çok düştüm, parçalandım, örselendim, öp de geçsin” diyemeyen bi kadının sessizliğini duymaktır.
“Seni anlamak için harflere ihtiyacım yok, ruhunla ruhum aynı lisanı hissediyor” diyebilmektir.
“Yanaklarından, dudaklarından, alnından, belki omuzlarından, avuçlarından öpmek aşkın yaradılışında var ama diz kapakların da sevdaya dahil” demektir aynı zamanda. O kadını çaresizliğinden ve bir o kadar da gücünden öpmektir. Düşmüşlüğü kadar ayağa kalkmışlığından öpüp onu onore etmektir.
Önünde diz çökmektir. Saygıdır : kudretine, sabrına, sarsılmışlığına, sancılarıyla baş edebilecek kadar dayanıklı oluşuna ve de… kırılmak yerine bükülmeyi öğrenebilişine hayran olmaktır...
Gunaydin..