Bu sadece bir detay.
Kraliyet törenlerinin ve askeri törenlerin nezaketi sembolize eden karşılıklı gümbürtü alışverişlerinde kısacası uygar dünyada toplamda her yirmi dört saatte gereksiz yere her yıl yaklaşık üç yüz milyon frankın buhar olup uçtuğu söylenebilir.
'Bu arada yoksullar açlıktan ölürler.'
Yani bu savaş, onca ölü ve yaralı, neye yarayacak? Uygar insanlar, doğruyu yanlıştan ayırt etmek için bu yöntemi kullanmamalı. Bu hiçbir zaman işe yaramadı ve yaramayacak.
Sayfa 64 - Bayan WintersKitabı okudu
Uygar yaşam,sizin de bildiğiniz gibi, hepimizin seve seve işbirliği yaptığı çok sayıda yanılsamadan oluşur.Sorun şu ki bir süre sonra bunların yanılsama olduğunu unutur ve gerçeklik etrafımızda parçalandığı zaman büyük bir şok geçiririz.
-J.G.Ballard
Sayfa 251Kitabı okudu
O artık uygar bir varlık değil, monomaniden muzdarip bir deli.
Sayfa 90 - Laputa Kitap
"En iyi yetişmiş kadınlar,
zihinleri en uygar olanlardır"
Hem "vahşi" hem de "uygar" insan nesne aracılığıyla bir "erdeme" sahip olmaya çalışmaktadır. Biri bunu modern teknoloji, diğeriyse atalara ait nesneler aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Bununla birlikte söz konusu "erdem" her iki bağlamda aynı anlama sahip değildir. "Az gelişmiş insan bunu Baba imgesine benzettiği bir Güç olarak algılamaktadır (bu durumda söz konusu olan şey kolonyal güçtür)." Geçmişe özlem duyan "uygar insan" ise bunu Baba imgesine benzettiği bir dünyaya getirme olayı ve değer olarak algılamaktadır. Birisi dışa dönük; diğeri içe dönük bir mite benzemektedir. Bu mitlerden biri güç, diğeri kökene, başka bir deyişle her zaman için insanın sahip olamayıp nesnenin sahip olduğu şeye gönderme yapmaktadırlar -"geri kalmış" insan teknolojik nesnenin gücünü fetişleştirirken; teknolojiyi üreten "uygar insan" mitolojik nesnenin köken ve otantikligini fetişleştirmektedir.
Sayfa 102 - KindleKitabı okudu
GERÇEKLİĞİN DOĞASI
Uygar yaşam, sizin de bildiğiniz gibi, hepimizin seve seve işbirliği yaptığı çok sayıda yanılsamadan oluşur. Sorun şu ki bir süre sonra bunların yanılsama olduğunu unutur ve gerçeklik etrafımızda parçalandığı zaman büyük bir şok geçiririz.
.
smokin giyip beyaz kravat takan herkes, hatta bir borsacı bile, uygar biri olarak tanınmayı başarabilir.
Şiddet karşıtı bir kültür oluşturmadan, barışçı ve uygar çözümlere ulaşmamız mümkün değil.
Nietzsche’ye göre insan “neden daha mutlu değilim?” yerine “neden daha güçlü değilim?” diye sormalıdır. “Neden daha mutlu değilim?” sorusu insanı daha fazla haz arayışına yöneltebilir. Daha fazla hazzın ise hiçbir zaman sonu yoktur. Gelip geçici hazlarla sonsuz bir mutluluk kazanamayan insanın haz arayışı son bulmayabilir ve bu arayış insanı mutluluğun veya hazzın kölesi haline dönüştürebilir. “Neden daha güçlü değilim?” sorusu ise insanı daha fazla güç sahibi olmaya yön- lendirmektedir. Burada “güç sahibi olma” ifadesi insanın kendisi olma- sıyla ilgilidir. Cesur Yeni Dünya’nın uygar insanları kendi olma gücünden yoksun bırakılmıştır. “Kendisi” olması engellenmiş bu yeni insanlar sahte bir özgürlüğe ve mutluluğa mahkum edilmiştir.