Bugünkü Anlamda Sanatçının Doğuşu
Resim ve heykelde, üslup alışkanlıkları daha az etkili olduğu için, gelenekten kopuşun bu sanatları daha az etkilediği düşünülebilir. Oysa böyle olmadı. Sanatçıların yaşamı hiçbir zaman engellerden ve endişelerden yoksun geçmemişti belki, ama en azından "eski güzel günlerde" hiçbir sanatçı niçin dünyaya geldiğini kendine sorma
Sayfa 501 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Kendi kendinin Sansürcüsü..."
- "... Yeryüzündeki bütün sefalete, adaletsizliğe ve mutsuzluğa rağmen, kendi kendimizi ve öteki türleri yok ettiğimiz bir dünyada yaşıyor olmamıza rağmen, kurulu düzenle, kitaplarla ve birbirimizle uyuşmayı sürdürürüz. Hep birlikte uyum içinde yaşamaya devam ederiz. Anlaşmanın getirdiği yalancı uyum duygusu statükoyu, felakete götüren rayları sağlamlaştırır. Yine de, anlaşmazlık çıkartarak sevimsiz olmak istemeyiz. Birbirimizle ve yetkililerle uyuşma halinde olma eğilimini sürdürürüz, ta ki, sonunda herkes birbirini boğazlama noktasına gelene dek. Uyuşma, uyuşmazlıkla değil, tam bir kargaşa ile sonuçlanır. Ama o ana dek, olumsuz beyanlarda bulunmaya cesaret edemeyiz. Kendi kurduğumuz hapishanelerde kendi kendimizin sansürcüsü oluruz..."
Reklam
Acı verici tartışmalara yol açabilecek çatışma ve fikir ayrılıklarına ve çatışmalara giderek daha az yer verilmektedir. Algofobi siyasete de yansır. Uyum ve uyuşma baskısı artar.
Oysa anlaşmanın getirdiği yalancı uyum duygusu, bizi felakete götüren rayları sağlamlaştırır.Yine de, anlaşmazlık çıkararak sevimsiz olmak istemeyiz. Birbirimizle ve yetkililerle uyuşma çabasını sürdürürüz, ta ki, sonunda herkes birbirini boğazlama noktasına gelene dek.
Algofobi siyasete de yansır. Uyum ve uyuşma baskısı artar. Si­yaset palyatif bir alana yerleşerek her türlü canlılığını yitirir. "Al­ternatifsizlik" siyasi bir ağrı kesicidir. Muğlak "orta yol" palyatif bir etki gösterir. Tartışmanın ve daha iyi savlar uğruna mücade­lenin yerini sisteme uyma baskısı alır. Demokrasi-sonrası bir top­lum yapısı yaygınlaşmaktadır. Bu palyatif bir demokrasidir.
Sayfa 13 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Sırdanlaşma
Günümüzde her yerde algofobi, genel bir acı korkusu hakim. Acı toleransı da hızla düşmekte. Algofobi sürekli-anesteziye yol açtı. Acı yaratacak her durumdan kaçınılıyor. Aşk acılarına bile şüpheyle bakılmaya başlanmış artık. Algofobi toplumsal alana da uzanır. Acı verici tartışmalara yol açabilecek çatışma ve fikir ayrılıklarına ve çatışmalarına giderek daha az yer verilmektedir. Algofobi siyasete de yansır. Uyum ve uyuşma baskısı artar. Siyaset palyatif bir alana yerleşerek her türlü canlılığını yitirir. “Alternatifsizlik” siyasi bir ağrı kesicidir. Muğlak “orta yol” palyatif bir etki gösterir. Tartışmanın ve daha iyi savlar uğruna mücadelelenin yerini sisteme uyma baskısı alır. Demokrasi-sonrası bir toplum yapısı yaygınlaşmaktadır. Bu palyatif bir demokrasidir. Bu nedenle Chantal Mouffe acı verici mücadelelerden kaçınmayan bir “agonistik siyaset” talep eder. Palyatif siyaset acı verilecek keskin reformlar ya da vizyonlar oluşturmayı beceremez. Bunun yerine sistemik bozukluk ve kırıklıkların üzerini örtmekle kalan kısa süre etkili ağrı kesicilere başvurur. Palyatif siyasetin acıya cesareti yoktur. Böylece her şey eksisi gibi devam eder.
Reklam
86 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.