Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kuzgun
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan, Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden, Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan; “Bir ziyaretçidir” dedim, “oda kapısını çalan, Başka kim gelir bu zaman?” Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi, Örüyordu döşemeye
Yıllar geçti sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında Çatı katlarında bodrum katlarında Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da..
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Reklam
" Yıllar geçti saban olumsuz iz bıraktı toprakta Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında Çatı katlarında bodrum katlarında Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba Hep Kanlıca'da Emirgan'da Kandili'nin kurşuni şafaklarında Seninle söyleşip durdum bir ömür baharında yazında Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa lâ yık olmasam da Ey çağdaş Kudüs(Meryem) Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha) Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim. "
Bütün şiirlerde söylediğim sensin Suna dedimse sen Leylâ dedimse sensin Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belks'ın. Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikârsın bellisin Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini Ey gönüllerin en
Sayfa 432Kitabı okudu
Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine
IV Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü benim Güneşi bahardan koparıp Aşkın bu en onulmazından koparıp Bir tuz bulutu
Yıllar geçti sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında, Çatı katlarında bodrum katlarında, Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba.
Reklam
ey sevgili
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bak1ma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü benim Güneşi bahardan koparıp Bir tuz bulutu gibi Savuran yüreğime Ah uzatma dünya sürgünümü
Miller-Urey deneği. Dünyayı sarsacak boyutlarda sonuçlar doğurabilir, özellikle de inanç dünyasını etkileyebilirdi. Eger bu deney tüpünün içinde mucizevi biçimde yaşam belirseydi, kimya kanunlarının hayatı yaratmaya tek başına yeterli olduğunu bilecektik. Göklerden uzanıp Yaratılış kıvılcımını çakarak bizlere can bahşedecek doğaüstü bir varlığa ihtiyacımız kalmazdı. Yaşamın aslında doğa kanunlarının kaçınılmaz bir yan ürünü olduğunu anlayacaktık. Bundan daha da önemlisi, yeryüzünde yaşamın kendiliğinden başladığını bildiğimizden, kainatın başka bir yerinde de aynının olabileceği sonucuna varırdık. Yani insanın eşsiz olmadığını, Tanrının yarattığı evrenin merkezinde yer almadığını ve evrende yalnız olmadığımızı anlayacaktık.
Sayfa 452Kitabı okudu
Kuzgun
KUZGUN Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan, Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden, Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan; "Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan, Başka kim gelir bu zaman?" Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık
279 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.