Bazen şöyle bir şey düşünerek çok üzülüyorum
"Belki de tanımadığımız varlığından bile habersiz olduğumuz o kadar çok değerli insan varken, hayatımızı mahveden bu kadar insanla iç içe yaşamak ne acıdır."
Uzun uğraşlarım sonrası sanırım arkadaşıma, okuma alışkanlığı kazandıracağım. Dile kolay liseden süre gelen tam on iki yıllık arkadaşlık. Zannediyorum ki o, en yakın arkadaşım benim. Hayatının en ince ayrıntılarını bile anlatır bana, tabi bende ona. Kendisi öğretmendir benim gibi ancak benim aksime atanmış hayatını düzene koymuş biridir. Hayatında
Can Yücel’e ‘ neden hep babana şiir yazarsın?’ Sorusunu yönelttiklerinde, ‘ Ben anneme şiir yazacak kadar şair değilim.’ der. Başka anneleri bilmem ama bu söz sende var olup, her bir alın kırışıklığına tesir ediyor. En ama en çok sana yakışıyor. En çok sen de anlam buluyor.
Şimdi sana bu dünyanın kirinden arınmış bir ben yani o 12 yaşındaki
Bir kitaba koyulabilecek iddialı bir isim: “İyi aile yoktur.” Okuyunca, kitabın ismine hak veriyorsunuz. Sadece ebeveynlerin değil, herkesin okuması gereken bir kitap. Bir çocuğa en büyük yaraları en yakınındakiler açsa bile hepimiz bir şekilde çocuklarla muhatap oluyoruz ve minicik bir davranışımız o çocuklarda büyük etkiler yaratabiliyor. Bundan
Eğer hayvanların dini olsaydı, şüphesiz şeytanı insan şeklinde hayal ederdi.
Nereden nasıl başlanır, ne söylenir bilmiyorum. Duyduğum bazı şeyleri de artık ne midem ne de psikolojim kaldırıyor.
İstanbul’da bir tekel bayiinde bir köpeğe tam 1 ay boyunca tecavüz edilmiş. Bu kadar uzun bir süre cinsel şiddete maruz kaldığı için de vücudunda kist