“Onlara bir illüzyon ver, gerçeklik değil.” Vahşi batı tamamen bir illüzyondur, düzmecedir, palavradır. Biz satıyoruz ve herkes alıyor. Hiçbir zaman palavranın gücünü yabana atmayın.
Robert Moor, Avrupalıların Amerika'yı birbirine bağlı üç nedenden ötürü sömürgeleştirdiklerini söyler. İlki, buraya çok sayıda insan göndermek ve böylelikle kendi aşırı kalabalık ve kirli vatanlarındaki baskıları azaltmak, ikinci olarak daha önce tahayyül edilemeyen miktarlardaki zenginliği açığa çıkarmak ve kendi ülkelerine aktarmak ve son olarak da vahşi, kötü ve müsrif olarak algıladıkları bir toprağı terbiye etmek. Onlara göre yerliler toprağı tarım yoluyla geliştirmekte başarısızdılar (Moor, 2018: 243-244). Tahmin edileceği gibi sömürgeleştirmenin de burada ele alamayacağımız kadar kanlı ve uzun bir tarihi var. Sömürgeleştirme sonrası toplumlar ise büyük ölçüde Batılı işgalcilerinden kurtulduklarını düşünseler de Batının yöntemlerini benimsemiş, ordularını ve hükümetlerini Batı modeline göre kurmuş, yasalarını Batılı yasalara benzetmeye çalışmışlardır. Batılı devletler çekilirken arkalarında çoğu zaman kendi çıkarlarını kollayacak yapay iktidarlar, halklarının taleplerini tanımayan ve onlara Batı çıkarları için zulmeden diktatörler bırakmışlardır.
Bengül Güngörmez AkosmanKitabı okudu
Reklam
Totaliter toplumlar her yerde televizyonu bir fırsat bilmişler ve fırsatı değerlendirmek için acele etmişlerdir. Bu nedenle televizyon polis, jandarma, hapishane ya da toplama kampından daha tehlikeli bir özgürlük tehdidi hâline geldi. Şayet özgür düşünme kabiliyetleri tamamen yok edilmezse, öyle saniyorum ki, gelecek nesiller, bu zaptedilemez gücün sınırsız etkisi altında kalmış bugünkü neslin ızdırabi karşısında ürpereceklerdir. Eğer geçmişte anayasa, hükümdarın yada genel anlamda iktidarın sınırsız gücünü kontrol altına almak ihtiyacında doğduysa, bizleri manevi köleliğin enkötüsüyle tehdit eden bu yeni tehlikenin gücünü zapt etmek için dünyanın her yerinde yeni bir anayasa gerekli olacaktır. Kitle kültürünün bariz vasfi, Johan Huizinga'nın "puerilizm" olarak adlandırdığı bir ruh hâlidir. Huizinga, çağdaş insanın olgunlaşmamış, çocuksu davranışlar sergilediğini, ergenlik döneminin zihinsel seviyesine tekabül eden bir ruh hâli içinde olduğunu gözlemliyor. Vahşi ve kitlesel bir hâl alan basit eğlenceler, büyük sansasyonlara duyulan ihtiyaç, kitlesel seramonilere ve parolalara temayül, gerçek espri anlayışının yokluğu, değersiz, ucuz yayınların yaygınlaşması, ölçüsüz nefret ve sevgi veya yergi ve övgü söylemleri bu tür davranışlara örnek olarak verilebilir.
Sayfa 105 - KTBKitabı okudu
Vahşi Batı :)
Vücudundaki tüm deliklerden kan boşalacak..
Sayfa 273Kitabı okudu
Yerli kültürler hakkında ne biliyoruz? Vahşi Batı filmlerinin bize anlattıklarını. Ya Afrika kültürleri hakkında, ne biliyoruz? Hiç var olmayan Tarzan öğretmenin bize anlattıklarını. Bahia içlerinden siyah bir şair şöyle diyor: Önce beni Afrika'dan çaldılar. Sonra Afrika'yı benden çaldılar.
Araştırmanızı yapın ve kaybetmeyi göze aldığınız miktardan daha fazlasıyla asla yatırım yapmayın. Bu noktada bunu söylemek neredeyse klişe, ama Bitcoin gerçekten Vahşi Batı, tek farkı düzeni sağlayan bir şerifin olmaması.
805 öğeden 511 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.