Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Vahşi Batı filmlerindeki bufalolara benziyoruz artık. Yanımızdaki vurulup, düşüyor. Gözucuyla bakıp, yolumuza devam ediyoruz... Ruhsuz... Duygusuz...”
Doğu ve Batı'nın en büyük medeniyetini oluşturan yarı vahşi, Arya kavimlerinin güneye ve batıya doğru hicret etmeleri, Sümer, Babil, Akad ve Aram sülalerinin büyük uygarlıkların kurulmasına sebep olmaları, Sami kavminin Beynelnehreyn (iki ırmak arası-Mezopotamya), Mısır ve Kuzey Afrika'ya hicret edişleri, israiloğullarının Mısır'dan Filistin'e hicretleri, Berberilerin batıya ve doğuya hicretleri; Frenklerin, Hunların, Slavların, İngiliz ve Saksonların Avrupa'ya hicretleri şu gerçeği gösterir: Bedevî kabile toplumlarının merkezi ve büyük toplumlar haline geçişinin temeli hicret eylemidir...
Reklam
Bana göre Yunanlıların gerilemesi ve onların hasta Rum toplumundaki çöküşü 'site'lerin kapalı kalelerinde mahsur kalmaları ve dış âlemle bağlarının kopuk oluşudur. Her yabancıyı Berberî olarak nitelemeleridir. (Barbar kelimesi buradan kaynaklanıyor. Nihayet Batı dillerinde yabancı ve vahşi anlamını kazanıyor. Cahili Arapların kendilerinden olmayan bütün kavimlere 'Acem' demeleri gibi...
Bilim insanları 1960'larda interneti ilk yarattıklarında, onun eğitim, bilim ve ilerleme için bir oluşuma, bir foruma dönüşeceğine ve yaygın olarak kullanılacağına inanılıyordu. Bunun yerine internet, bugün de olduğu gibi, hiçbir kuralın ve sınırın olmadığı bir Vahşi Batı'ya doğru evrilince birçokları dehşete düştüler.
Söz konusu olan ister Vahşi Batı'nın fethi olsun, ister Batı yarıkürenin Avrupa sömürgeciliğinden "korunması" olsun, Roosevelt'in erkeklik söylemi, şovenist, militarist bir milliyetçiliğe dayanır. 19. ve 20. yüzyılın erkeklik, sömürgecilik, emperyalizm, militarizm ve milliyetçilik ideolojileri arasında yakın bir bağ olduğu, bu ideolojileri destekleyip hayata geçirenlerin esas olarak erkekler olduğu, modern dünyanın oluşumunda bu hareket ve kurumların önemi ve gücü dikkate alındığında, erkeklik ile milliyetçiliğin aynı kalıptan çıkmış olması şaşırtıcı değildir. Bu kalıp, modern devlet sisteminde ulusların ve devletlerin yapısının ve kültürünün önemli boyutlarını biçimlendirmiştir.
Sayfa 79
Vahşi Batı'daki onlarca, yüzlerce işgalci kovboyun arasında, gerektiğinde bir kaktüse bile aşkla sarılabilen Kızıldereli olmaktı senin derdin.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Büyük geniş ovaların, güzel tepelerin, kıvrılarak akan ırmakların "vahşi" olduğunu düşünmüyorduk biz. Yalnızca beyaz adama göre doğa "vahşiydi" ve yalnızca ona göre toprak, "vahşi" hayvanlarla "vahşi'' insanlar tarafından istila edilmişti. Bizim için doğa vahşi değildi. Toprak cömertti, etrafımız Yüce Gizem'in bize verdiği nimetlerle doluydu. Bizim için doğa, ancak doğudan kıllı adamlar gelip de, gaddarca bir coşkuyla bize ve sevdiğimiz insanlara onca haksızlığı yaptığında "vahşi" oldu. Ormandaki bütün hayvanlar onun yayılmasından kaçmaya başladığında -işte, ancak o zaman bizim için "Vahşi Batı" başladı. (Siouxların Oglala kolundan Reis Luther Dinelen Ayı)
On beş bin sene evvel çiçeklere veya hayvan profillerine zevkle bakan ve sonra mağaranın duvarlarına resimlerini çizen vahşi insan hakikî insana, kendi fizikî ihtiyaçlarının temini için yaşayan ve her gün yeni yeni ihtiyaçlar icad eden çağdaş epikürist insandan veya acaip beton yapılarda başkalarından tecrid edilmiş vaziyette ve temel estetik hadiselerden ve hissiyattan yoksun olarak oturan modern büyük şehrin alelâde sakininden daha yakın (hayvandan daha uzak) dı.
797 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.