Ama genel olarak birçok âlim, bu surenin ilk 5 ayetinin Rasulullah’a (sas) vahyedilen ilk ayetler olduğunu söylüyor. Bununla ilgili olarak şöyle bir soru ortaya çıkıyor: Vahiy nasıl başladı?
Sahih el-Buhari ve Muslim’de, Aişe’nin (ra) Rasulullah’a (sas) vahyin nasıl başladığını sormasıyla ilgili çok uzun bir rivayet var. İmam Ahmed, Aişe’nin (ra) şöyle dediğini naklediyor: Rasulullah’a (sas) vahiy olarak ilk başlayan şey uykuda gördüğü salih rüyalardı. Rüyada ne görürse, sabah aydınlığı gibi aynen gerçekleşiyordu. Sonraları ona yalnızlık sevdirilmişti. Hira mağarasına gidip orada, kendini birkaç gece ibadete adardı. Bu maksatla yanına erzak alırdı. Erzakı tükenince Hadice’ye (ra) dönüp birkaç gece için daha bir şeyler alırdı. Bu durum, ona Hira mağarasında vahiy gelene kadar devam etti.
𒊹︎ Kur’an şifa vadettiği hâlde İslâm ümmeti neden hasta?
𒊹︎ Kur’an Müslümanlara izzeti vadettiği hâlde neden Müslümanlar olarak zillete mahkûm olduk?
𒊹︎ Kur’an diriltmeyi vadederken bizler neden her geçen gün daha fazla yıkılıyoruz?
𒊹︎ Kur’an aydınlığı vadederken neden Batı’nın karanlıklarında yol almaya ve yaşamaya devam ediyoruz?
Neden?
➖Çünkü;
Bismillahirrahmanirrahim
Allah'ım!
Ey Alemlerin Rabbi ,
Ey sevgiyi sevgiyle yaratan,
Ey seven, sevdiren ve sevindiren,
Ey rahmetin sonsuz kaynağı,
Ey merhanetlilerin en merhametlisi,
Ey gönüllerin mutlak hakimi
1- Kim o sonsuz rahmet sahibinin zikri olan vahye sırtını dönerse, biz onun başına şeytan türünden bir benliği musallat ederiz de, artık onun ayrılmaz bir parçası olur(43-46)
2- Sahabe'den hiç kimseye, Kur'an'dan 10 ayet ezberleyince, onların manalarını iyice anlamadan ve anladıklarını hayatına uygulamadan diğerlerine geçmemiştir.
3- hz.
Hz. Peygamber"in inen vahiyleri tebliğ ve tilâvetinin yanı sıra, inananlara Kitab"ı, hikmeti ve onlara bilmedikleri şeyleri öğretme (32) gibi önemli bir vazifesi daha vardı.(33) Allah"ın Kitabı"nı öğretmesi, daha çok amelî konularla ilgili olup pratiğe yönelikti. Âyetlerde ifade edildiği gibi o, Kur"an"ın yanı sıra,
Müellif (Allah ona rahmet etsin) buyurmuştur ki: “Şeyhimizin Kafi-i Bedî’ adlı kitabında, Kadi lyâz’m Şifa’sında, İbn-i Arabi’nin Kays ve Ahkâm adlı kitablarında ve İbn-i Seyyidü’l-Fâs’ın Kelâm’mda gördüğümüz şerefli isimleri dört yüzden fazladır. Biz de onu harf sırasına göre şöyle tertip ettik” demiştir:
Elif Harbi:
El-Eberru Billâhi: Allah
Son bölümde, İslâm'a yönelik eleştirel görüşleri üzerinde durduğumuz Turan Dursun ve Erdoğan Aydın'ın genel olarak eleştirilerinin niteliği, temel görüş ve iddialarının düşünce tarihindeki yeri ve günümüzdeki anlamı ile vardığımız sonuçlar ve önerilerimizüzerinde duracağız. Şunu da belirtelim ki, yazarların eleştirileri, sadece kendi görüşlerini