Allah'ı Noksanlıklardan Tenzih
Allah suretlenmiş bir cisim, sayılı ve sınırlı bir cevher de değildir. Allah, hiç bir cisme ne takdirde ve ne taksimde benzemez. Cevher olmadığı gibi, cevherlerin merkezi de değildir. Araz olmadığı gibi ârazların bulunacağı mahal da değildir. O, hiç bir mevcuda benzemediği gibi, hiç bir mevcud da ona benzemez. İşte âyet: "O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır. Size kendi cinsinizden çiftler yapmıştır. Davarlardan da çiftler... Sizi bu tarzda yaratıp üretiyor. Onun misli gibi hiçbir şey yoktur. O, Semi (işitici)dir, Basîr (Görücü)dür." (Şûra: 11) Hiçbir şey onun benzeri olamaz. O da hiç bir şeyin benzeri değildir. Onu, miktar hududlandırmaz. Kıtalar, yer ve gökler onu içine alamaz, cihetler de onu kaplayamaz. O, söylediği veçhile, Arşın üzerine istiva etmiştir. "Arşın üzerinde istiva etmekten hangi mânayı irade ediyorsa, o mana ile istiva etmiştir. Arş ile temas etmek, üzerinde istikrar bulmak, mekânlaşmak, oraya vâki olmak ve başka yere intikal etmek gibi hadiselerin ve sonradan yaradılanların vasıflarından münezzeh ve uzaktır. Zira Arş, yaratılmış olmak hasebiyle onun azametini taşıyamaz. Belki o, Arş'ı da, Arşı taşıyan melekleri de kudretinin lütfuyla taşımaktadır. Bütün bunlar onun kudret kabzasında makbul ve zelildir. O Arş'ın, göğün, tâ yerin en alt tabakasına kadar her şey'in de üstündedir. Fakat bu öyle bir keyfiyettir ki, onu yerden ve yerin en alt tabakasından uzaklaştırmaz, Arş'a ve göklere yaklaştırmaz. Yani ondan uzaklaştırıklık ne de yakınlıkta herhangi bir tesir göstermez. Belki o, derecesi Arşdan ve göklerden yüce olan bir Allah'dır.
Dinsel benzerlikler 43 (Hz. İbrahim - Tevrat)
❝ Tekvin, bap: 12 "... Ve memlekette kıtlık oldu ve Abram[59] orada misafir olmak üzere Mısır'a gitti; çünkü memlekette kıtlık ağırdı. Ve vaki oldu ki, Mısır'a girmesi yaklaştığı zaman, karısı Sara'ya dedi: 'İşte, biliyorum ki sen görünüşü güzel bir kadınsın. Ve olur ki, Mısırlılar seni görünce: Bu onun karısıdır derler ve beni öldürürler, fakat seni sağ bırakırlar. Senin yüzünden bana karşı iyi davranılsın ve senin sebebinle canım yaşasın diye, onun kız kardeşiyim, de.' Ve vaki oldu ki, Abram Mısır'a girdiği zaman, Mısırlılar kadının çok güzel olduğunu gördüler. Ve Firavun'un emirleri onu gördüler ve onu Firavun'a methettiler ve kadın Firavun'un sarayına alındı. Ve onun yüzünden Abram'a karşı iyi davrandı ve onun koyunları, sığırları ve eşekleri ve köleleri ve cariyeleri ve dişi eşekleri ve develeri oldu. Ve Rab Abram'ın karısı Saray'dan dolayı, Firavun'u ve onun sarayını büyük vuruşlarla vurdu. Ve Firavun Abram'ı çağırıp dedi: 'Bana bu yaptığın nedir? Bu senin karın olduğunu niçin bana bildirmedin? Niçin, bu benim kız kardeşimdir, dedin, ben de onu karı olarak aldım? Ve şimdi, işte karın, al ve git.' Ve onların hakkında Firavun adamlara emretti: Ve onu ve karısını ve kendisine ait olan her şeyi gönderdiler." ❞
Reklam
Seng-i hârâya desen işte budur pırlanta Böyle denmekle hacer cevher olur mu hâşâ Sana câhil deseler âlim iken sen meselâ Kendi noksanlarını etmiş olurlar inbâ Vâkı'a gayr-ı muvafık söz olunmaz isgâ Etme kâillerini zahmet alıp istiksâ Âlime mûcib-i cehl olmaz edât-ı tasgîr Câhile mûris-i fazl olmaz 'ulüvv-i ta'bîr
Sportmen gençler Var mısınız böyle okumaya?
"MEKTEBE NASIL GİDİLİRDİ" Biz nasıl mektebe giderdik? Ben söyleyeyim, Siz dinleyin. Mesela ben fakiriniz sabahın karanlığında ilk vapura yetişmek için elimde Fener Kızıltoprak'tan yola düşer, Arnavut kaldırımlarının üstünde seke seke Kadıköyü'ne inerdim. Içindeki mumu püf diye söndürdükten sonra fenerimi Osman Ağa
Onlar ki Aleyhlerine Zülm Vaki Olunca Yardımlaşır.
‎‫والذين اسْتَجَابُوا لربهم Ve onlar ki, Rabbları için da'vete icabet etmekte و أقاموا الصلوة . Ve namazı dürüst kılmaktadırlar.Allah'a iman ve itaât için Peygamber tarafından yapılan da'vete Ashab-ı Kiram'ın bîat ve icabetleri gibi bîat ve dînin direği olan namazı ikâme ile cemaat ve cem'iyyeti sağlam tutanlar و آمرهُمْ
Sayfa 22 - 7.cildKitabı okuyor
İnsanlığın Atası Hz.Adem (a.s)
Adem (a.s.), biz evlatlarına şu vasiyetlerde bulunuyor: 1. Nefsinizin hevasına uymayınız! Adem (a.s.) buyuruyor ki: "Allah bize yasak ettiği halde nefsimizin arzusuna uyarak yasak ağacın meyvesinden yedik. Onun için Mevlâmız bizi cennetten çıkardı." Kardeşlerim! Siz de bir iş yaparken nefsinizin arzusuna uymayınız. Gözünüzü başkasının
Reklam
338 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.