Şamil, bölgeye ilk temsilcisini 1843 yılında göndermişti. 1850 yılında daha güçlü bir ismi, Naip Muhammed Emin'i görevlen­dirdi. Bu kurnaz adam, aşiretleri birbirine düşürdü. Korkunç bir şiddetle hükmeden Muhammed Emin, bir yandan düzeni sağla­ma kisvesi altında katliamlara girişiyor, diğer yandan aldığı rüş­vetlerle cebini dolduruyordu. En
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve
Reklam
İlişkilerin tuzakları nelerdi? Bizi karar verme yetisi ve bireysel sorumluluk almaktan, kendi tutkularımızı ve varlığımızı arama zahmetinden kurtararak, anne-baba-çocuk üçgeninde yaşanılan nesne kavramlarının benzeri bir insanda kendimizi yok ederek bir asalak gibi yaşamak. Aynısı toplumlarda görülür. Ekonomi iyi gidiyor, savaş var ama uzağımda, evimi işgal eden de yok ama varsın insanlar mahkûm olsunlar, ölsünler, başka bir şekilde sefil olsunlar, haksızlığa ya da adaletsizliğe uğrasınlar bana ne bunlardan. Sıcacık evim, son model arabam var, kendi yaşadığım alanda, mekânda özgürüm. Üzgünüm ama oyununuzu bozacağım, der Sartre. Bir gün sizin evinize de gelecekler ki zaten bahçenize kadar girdiler ama farkında değilsiniz. Kendi bireysel çıkarlarınız uğruna kendinizi yaratabilme cesaretinizi ve varlığınızı öldürmemelisiniz. Çünkü aslında bir anda bütün sorumluluğu ve inisiyatifi karşımızdaki insanlara vererek sözde kendimizi yaşıyor zannederken aslında hepimiz yok ediliyoruz. Ve şunu da unutmamak gerekir, insanlar ve toplumlar bize ait olanları bizden yavaş yavaş, alıştıra alıştıra, sinsice alır. Karşımdakine önce zamanını verir misin derim, hepi topu zamanım, alsın ne olacak ki der. Ama o vermenin içinde aman onu kızdırmayayım, beni reddetmesin saklıdır. Sonra bilgisini, ardından kültürünü, geleceğini isterim. Böyle böyle onu soymaya başlarım. O da içinden, alsın bilgimi ne çıkar bundan diye diye bir bakar ki her şeyini almışım, onun alanını yavaş yavaş daraltmış ve onu yok etmişim.
Eğer başarılı olmak istiyorsan, otobüsüne aldığın insanlar konusunda çok dikkatli olmalısın. Neticede enerjini artıran insanlar da vardır, onu tüketenler de. Ben, insanın enerjisini tüketen insanlara Enerji Vampirleri diyorum ve eğer buna izin verecek olursan içindeki hayat enerjisini, hedeflerini ve hayallerini emerler. Böyle insanlar otobüsünün motorunun su sızdırmasına ve yolculuğunun mutsuz geçmesine neden olurlar, hatta lastiklerini bile indirirler. Fakat unutma George, bunu asla kişisel olarak algılamamalısın. Onlar, dünyada zaten var olan olumsuzluğun yalnızca birer parçasıdır. Senin yapman gereken, otobüsündeki tüm olumsuzları bertaraf etmektir ve negatif insanlar da buna dâhildir; kim olurlarsa olsunlar.
Dumrul ile Azrail
İçinin bütün mevsimlerini yaşamış insanlar vardır; içleri boşalmıştır bunların. Herhangi bir sahici duyguları kalmamıştır. Kimseye yönelik ne derin bir sevgi, ne derin bir kızgınlık duyabilirler. Bütün duyguları şiddetini yitirmiştir. Kimseye hiçbir şey veremezler artık, ellerinden gelmez. Hiç kimse için sahiden derin bir kaygı, diri bir öfke,
🗣️ Çay ve Simit Şiirlerin duygulu manzaralarının konu mankeniydi çay ve simit Nefes almamıza bile şükrettiren bir zihniyet gelene kadar Bir zamanlar ise çay ve simit hesabı siyasetçilerin propaganda aracıydı Günümüz gençleri ve çocukları bilmezler Simit fakirliğin ve sefilliğin tasması Martılar için havada kalan açlığın taklasıydı
Reklam
239 öğeden 371 ile 239 arasındakiler gösteriliyor.