Hiçbir çaba, tarih boyunca insanları “olan”a yöneltmeye yetmemiştir. Her daim “olmasını istediği” şeye meyleder fütursuzca. Var olma bilinci yok olma kaygısıyla buluşur, kendi var oluşunu diğer tüm soyut ve somut şeylerden öncüller. Pratikte, öncülleyen bilinç gibi görünse de, aslında tamamen bilinçdışına ait bir gereksinmedir.