Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu düzenin... koyalım.
Asmaların, ağaçların sunduğu ürünler, fiyatı yüksek tutabilmek uğruna imha edilmek zorunda. İşte en acı olanı da o Kamyonlar dolusu portakal yerlere dökülüyor. Millet kilometrelerce uzaktan kalkıp üşüşmüş oraya... dökülen meyvelerden toplayabilmek için. Ama olmaz ki! Bedavadan toplayabilecek olduktan sonra, kim verir bir düzine portakala yirmi sent parayı? Ellerinde hortumlar taşıyan adamlar gelip yığılı portakalların üzerine gaz sıkıyorlar. Bir yandan da işlenmek istenen suça kızıp köpürüyorlar. Meyve almak için oraya gelen halka kızıyorlar. Bir milyon insan aç... meyveye ihtiyaçları var. Gazlar sıkılıyor, sıkılıyor altın dağların üzerine. Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor.
Sayfa 427
Ağaçları aşılamayı, tohumu verimli hale getirmeyi bilen o bilge kişiler, aç insanları beslemenin bir yolunu bulamıyorlar. Dünyaya yepyeni meyve çeşitleri sunmuş olan adamlar, meyvelerin yenmesini sağlayacak bir sistem yaratamıyor... Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor.
Reklam
556 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Gazap Üzümleri'ni ikinci okuyuşum. İlk okumam 13-14 yaşlarında idi, kitap çok kasvetli gelmişti ve çok sıkılmıştım. O kadar ki bir daha yıllarca Steinbeck okumadım.
Ebru Ince
Ebru Ince
ve https://1000kitap.com/horsemanjr'nın birlikte yaptıkları etkinlik vesilesiyle ikinci kez okumak nasip oldu. :)) https://1000kitap.com/horsemanjr'nın
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,3bin okunma
Çok tanıdık!
Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor. Gemilerde yakıt diye kahveleri yakalım. Isınmak için mısırları yakalım... ne güzeldir ateşi! Patatesleri nehirler dökelim, aç insanlar toplayamasın diye kıyıya gözcüler dizelim. Domuzları kesip kesip gömelim, leş kokusu toprağın içine karışsın gitsin. Suçun ötesinde bir günah var bu işte. Ağlamanın simgeleyemeyeceği bir hüzün var. Tüm başarılarımızı yıkıp deviren bir yenilgi var. O verimli toprak, o dizi dizi ağaçlar, o sapasağlam ağaç gövdeleri, o olgun meyveler... oysa beri yanda çocuklar pellagra'dan ölüyor. Ölecek de. Çünkü portakaldan kar edilemiyor. Adli tabipler gelip formları dolduracak... kötü beslenmeden öldü diye... çünkü yiyecekler çürümek zorunda. Zorla çürütülecek.
Sayfa 427
Reklam
Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor.
Tüm başarılanmızı yıkıp deviren bir yenilgi var. O verimli toprak , o dizi dizi ağaçlar , o sapasağlam ağaç göv­deleri, o olgun meyveler ... oysa beri yanda çocuklar pellagra' dan ölüyor. Ölecek de. Çünkü portakaldan kâr edilemiyor. Adli tabip­ler gelip formları dolduracak ... kötü beslenmeden öldü diye ... çün­kü yiyecekler çürümek zorunda. Zorla çürütülecek.
Benzeri geçen yaz ülkemizde olmadı mı?
Asmaların, ağaçların sunduğu ürünler, fiyatı yüksek tutabilmek uğruna imha edilmek zorunda. İşte en acı olanı da o. Kamyonlar dolusu portakal yerlere dökülüyor. Millet kilometrelerce uzaktan kalkıp üşüşmüş oraya... dökülen meyvelerden toplayabilmek için. Ama olmaz ki! Bedavadan toplayabilecek olduktan sonra, kim verir bir düzine portakala yirmi sent parayı? Ellerinde hortumlar taşıyan adamlar gelip yığılı portakalların üzerine gaz sıkıyorlar. Bir yandan da işlenmek istenen suça kızıp köpürüyorlar. Meyve almak için oraya gelen halka kızıyorlar. Bir milyon insan aç... meyveye ihtiyaçları var. Gazlar sıkılıyor, sıkılıyor altın dağların üzerine. Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor. Gemilerde yakıt diye kahveleri yakalım. Isınmak için mısırları yakalım... ne güzeldir ateşi! Patatesleri nehirlere dökelim, aç insanlar toplayamasın diye kıyıya gözcüler dizelim. Domuzları kesip kesip gömelim, leş kokusu toprağın içine karışsın gitsin. Suçun ötesinde bir günah var bu işte. Ağlamanın simgeleyemeyeceği bir hüzün var. Tüm başarılarımızı yıkıp deviren bir yenilgi var. O verimli toprak, o dizi dizi ağaçlar, o sapasağlam ağaç gövdeleri, o olgun meyveler... oysa beri yanda çocuklar pellagra'dan ölüyor. Ölecek de. Çünkü portakaldan kar edilemiyor. Adli tabipler gelip formları dolduracak... kötü beslenmeden öldü diye... çünkü yiyecekler çürümek zorunda. Zorla çürütülecek.
Sayfa 427 - Sel, 14. BaskıKitabı okudu
“Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor. Gemilerde yakıt diye kahveleri yakalım. Isınmak için mısırları yakalım... ne güzeldir ateşi! (..) . . . (...)Suçun ötesinde bir günah var bu işte. Ağlamanın simgeleyemeyeceği bir hüzün var. Tüm başarılarımızı yıkıp deviren bir yenilgi var. O verimli toprak, o dizi dizi ağaçlar, o sapasağlam ağaç gövdeleri, o olgun meyveler... oysa beri yanda çocuklar pellagra’dan ölüyor. Ölecek de. Çünkü portakaldan kar edilemiyor. Adli tabipler gelip formları dolduracak... kötü beslenmeden öldü diye... çünkü yiyecekler çürümek zorunda. Zorla çürütülecek.(...) . . . (...)Aç insanların gözlerinde giderek büyüyen bir gazap oluşuyor. Ruhlarında yumru yumru gazap üzümleri oluşuyor, büyüyor, ağırlaşıyor, bağbozumuna hazırlanıyor.
Sayfa 427 - *SEL YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir milyon insan aç... meyve ihtiyaçları var. Gazlar sıkılıyor, sıkılıyor altın dağların üzerine. Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor.
Sayfa 427
Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor. ... Suçun ötesinde bir günah var bu işte. Ağlamanın simgeleyemeyeceği bir hüzün var. Tüm başarılarımızı yıkıp deviren bir yenilgi var. O verimli toprak, o dizi dizi ağaçlar, o sapasağlam ağaç gövdeleri, o olgun meyveler... oysa bir yanda çocuklar pellagra'dan ölüyor. Ölecek de. Çünkü portakaldan kâr edilemiyor. Adli tabipler gelip formları dolduracak... kötü beslenmeden öldü diye... çünkü yiyecekler çürümek zorunda. Zorla çürütülecek.
Sayfa 427Kitabı okudu
Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor.
Sayfa 427 - Sel Yayıncılık 6. Baskı 2017Kitabı okudu
Ve çürüme kokusu tüm ülkeyi dolduruyor. Gemilerde yakıt diye kahveleri yakalım. Isınmak için musırları yakalım... ne güzeldir ateşi! Patatesleri nehirlere dökelim, aç insanlar toplayamasın diye kıyıya gözcüler dizelim. Domuzları kesip kesip gömelim, leş kokusu toprağın içine karışsın gitsin.
Sayfa 427 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.