1062 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Anna Karenina romanı, Lev Tolstoy tarafından 1873 ve 1877 yılları arasında realist bir bakış açısıyla kaleme alınmış bir eserdir. * Anna Karenina romanı, ilk yayınlandığı sıralarda bölüm bölüm yayınlanmış ve daha sonra da bir arada toplanarak kitap haline getirilmiştir. Bu roman, Rusya’nın toplumsal yapısını ve yaşayış tarzını anlatıyor olmasıyla
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201940bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Ağızlarını açtılar mı ilk söz para! Sabah, akşam para! Tek bildikleri, tek düşündükleri bir şey var: Para! Tiyatro eserlerini okumak hep çok hoşuma gitmiştir bu eserde öyle oldu hele ki bazı güldürmeceli olan replikleri okuyucuya tam bir neşe katıyor. Eserdeki karakterlerimizden biri olan zengin, görgüsüz ve aynı zamanda Cimri olan (ki zaten ismini burdan alıyor) Harpagon’un aç gözlülüğünü ve bitmek bilmeyen pintiliğini anlatır ve muhteşem bir dönemi ele alan yazar yer yer eleştirilmesi gerekenleri ön plana çıkarır. Kesinlikle okunması gerekir, bir oturuşta okunup bitirilecek bir eser. Kanal 7 ‘de tesadüf etmiştim Cimri ile Cömert filmine nedense bana o filmi çok hatırlattı bu eser. Burayada not düşmek istedim :) .
Cimri
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202222,3bin okunma
Reklam
70 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Kadın-Erkek ilişkisi üzerine felsefi denebilecek muhteşem bir eser
Lou Andreas-Salomé nin özgürlükçü yaşam tarzını, kadın-erkek ilişkisi ve evlilik hakkındaki düşüncelerini yansıtarak yazmış olduğu Feniçka beklentimin çok üstünde bir modern klasik oldu. Yaşadığı dönemde Avrupa üniversitelerinde öğrenim gören ilk kadınlardan olan Salomé; Nietzche,Rilke ve Freud gibi önemli yazarlarla kurduğu yakınlık ve onlar üzerindeki etkisiyle de adından sıkça söz ettirmiş. Feniçka okuduğum hicbir kitaba benzemiyordu; kurgusuyla ve fikirleriyle kalıpların dışına çıkan bir eser. Kitapta; toplumun kadınlar üzerine dayattığı fikirlerin dışında bir hayat sürmek isteyen, aslında tek amacı özgürce tek başına dilediği gibi yaşamak olan Feniçka nin hikayesini okuyoruz. Romanın iki baş karakteri olan Feniçka ve Max Werner arasındaki yakınlık; kadın-erkek ilişkilerinin sadece duygusal anlamda olmayacağını felsefi bir dille anlatılıyor. Karakterlerin felsefik tartışmaları bana Altıncı Koğuş'u hatırlattı. Salomé ye hayran olmamak elde değil, okunması gereken bir klasik.
Feniçka
FeniçkaLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,8bin okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Merhaba İhsan Oktay Anar’ın “Puslu Kıtalar Atlası” kitabıyla geldim. Kitabın ilk sayfaları sizi yanıltmasın, okumaya devam ettikten sonra birden kendinizi sürükleyici, gizemli bir maceranın ortasında buluyorsunuz. Kitap, Uzun İhsan Efendi’nin uykuya dalarak gördüğü düşleriyle oluşturduğu dünya atlasını oğlu Bünyamin’e vermesi, kitabın oğluna yol göstermesi ve Bünyamin’in yaşadığı tuhaf olayları anlatıyor. İç içe geçmiş, birbirleriyle bağlantılı olaylarla muhteşem bir kurgu söz konusu. Özellikle karakterlerin orijinal isimleri, kendilerine has özelliklerini çok sevdim. Okurken kendi varlığınızı sorguladığınız bölümler de mevcut. Fantastik, tarihi kısımlarının yanı sıra felsefik yönü de oldukça sağlam. “Düşünüyorum ama sadece ben var değilim sizler varsınız. Sizler benim zihnimdeki düşüncelerden ibaretsiniz.” Naçizane tavsiyemle, Kitapla kalın..
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,8bin okunma
330 syf.
·
Puan vermedi
Emekli olmuş bir mühendisin Karadeniz’in bir sahil kasabasına yerleşmiş hayatından kesitler sıralanmış. Livaneli ‘ nin kurgusunu artık çok iyi tanıyorum diyebilirim. 6. Kitabı olabilir bu. Yalın anlatımı, yine her kesimin yüreğine dokunan hikayelerle bitireceğine eminim. Mühendis Ahmet’in kimseye bahsetmediği ikiz kardeşi Mehmet vardır. Kendisi
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019106,2bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sabahattin Ali çok sevdiğim yazarlardan biridir. Muhteşem betimlemeleriyle kitaplarına beni çekiyor adeta. Yaşama dair bir çok alıntılar yapacağımız paragraflar sunuyor. Evet, yazar bu kitabında bana göre okuması biraz zor, yazı dili biraz ağır kelimeler kullansa da bence başından sonuna kadar kitabın içinde buluyorsunuz kendinizi. İnsanın ruh halini, içinde bulunduğu psikolojiyi okura çok güzel ulaştırdığını düşünüyorum. Genel anlamda yazar bu kitabında, toplum içerisinde her bireyin zorda kaldığı, içinden çıkamadığı durumlarda suçu içindeki şeytana attığını Ömer karakteri ile gözler önüne sermekte. .... "İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizdeki şeytan yok... İçimizdeki aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var..."
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019173,4bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.