Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tek sürekli etkileyici düşünce olarak intihar, kimsenin kendine ait düşüncesi değildi; herkeste sürekli olarak bu düşünce vardı, bazıları bu düşünce tarafından hemen öldürüldü ve diğerleri yalnızca sakatlandı, üste­lik yaşamları boyunca sakat kaldılar; intihar düşüncesi ve inti­har üzerine hep konuşuldu ve tartışıldı ama bu hep sessizce ya­ pıldı; içimizden tekrar tekrar gerçek bir intiharcı çıktı, çoğunun adlarını artık bilmediğim için anmayacağım, oysa hepsini de dehşet vericiliğin kanıtı olarak asılı ve paramparça halde gör­düm.
Bazı entelektüeller tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü geniş bir coğrafyada kaosun başlama tarihi olarak kabul edilmekle birlikte bazıları da Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihe intikalini doğal bir sürecin sonucu olarak kabul etmektedir. Şüphesiz ki, İbn Haldun’un devletleri insan yaşamına benzeten öğretisinden yola çıkıldığında her devletin varlığının tarihin bir yerinde sona ereceği gerçektir ve daima tekrar etmiştir.
Reklam
Dünya,düşünce gücünden oluşur. Tekrar tekrar, yeniden.Her gün ve her gece. Biz,ne düşünürsek o oluruz.
Kendi beynimin içinde hapsolmuş, hep aynı ve artık anlamını yitirmiş hayalleri tekrar tekrar izliyordum.
Batı'da şiddetli fikir dalaşlarına ve işkencelere neden olan dünya sonlu mudur sonsuz mudur ya da evren sınırsız mıdır, değil midir gibi sorular, Hinduizm ve Budizm içinde ince alay ve mizahla ele alınmıştır. Buda, öğrencilerinin bu tür sorularıyla karşılaştığında tekrar tekrar şu yanıtı verir: "Bilmiyorum ve ilgilenmiyorum, çünkü yanıt ne olursa olsun beni ilgilendiren tek soruna bir faydası yok: İnsanın acıları nasıl hafifletilir?"
Sayfa 100
Nietzsche'nin sesindeki yumuşaklık şaşırtıcıydı. Kitaplarındaki sesi çok güçlü, cesur ve otoriterdi, adeta haykırıyordu. Breuer etten kemikten Nietzsche ile kağıt kalemden Nietzsche arasındaki ayrılığı tekrar tekrar fark edecekti.
Sayfa 67
Reklam
"Şimdiki zaman yavaşça karardı ve geçmişin hayaletleri onu tekrar ele geçirdi."
360 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Böğürtlen Kışı
Ben lisedeyken bir Sarah Jio furyası/fırtınası esmişti. Bu kitap için Türk okurlarına yazılmış denildiği için çok merak ettiğimi hatırlıyorum. Beklentim Türk bir karakter ya da bir olayın Türkiye'de geçmesiydi fakat kitabın başındaki not dışında bir atıf yok. Bu benim gibi beklentisi olanlara bir not. Bir arkadaşımla konuşurken bu kitabı okumadığım şaşırdık. Meğer okumuşum ama tamamen unutmuşum, hem kitabı hem de okuduklatım listesine kaydetmeyi. Bu sebeple tekrar okumuş oldum. Asıl inceleme kısmına gelecek olursak kitap Jio'dan beklediği üzere akıcı ve merak duygunuzu canlı tutan bir kitap. İkinci kez okuyor olsam da ancak okudukça "aa evet" dediğim için aynı canlılıkla okudum. Vera ve Claire'in hikayeleri, küçük Daniel nereye kayboldu derken kitap akıp gitti. Kitabın konusunu yazan belki yüz inceleme vardır o yüzden bu kısmı atlıyorum. Jio'nun kitaplarını okurken hep aynı hisse kapılıyorum; sanki gerçek bir hikaye aktarılmış gibi, adeta bir yerlerde bu kişiler yaşamış ya da yaşıyormuş gibi bir his. Böğürtlen Kışı'nı bu mayısta okumak ve elimde kitap varken ülkenin doğusuna yağan kar haberlerini izlemek hoş bir tesadüf oldu. Kitap durağan, olaysız, sakin bir hikayeye sahip olmasa da okurken dinlediğim bir kitap.
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201138,9bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.