Bir kez daha imgeler, bir “ötesi" olarak akla getirdikleri için önem taşımaktadırlar. Bir perdeleme işlevine sahiptirler; hatta güzellik idealini cisimleştirmek için çoğunlukla seçilen bir imge olan Botticelli’nin Venüs'ü bile, dehşet verici bir tarihin üstünü örtmektedir. Dalgalardan yükselen Venüs, öylesine göz kamaştırıcıdır ki, onun nereden geldiği unutulmaya çalışılır: Satürn, Üranüs’ü iğdiş ettikten sonra, çıkarılan cinsel organları denize fırlatılır ve bu korkunç edimden güzellik tanrıçası doğar.
Süreyya Hanım, boşlukta dönen yıldız misali bu evde dönüp duruyor. Odalarda, koridorlarda, mutfakta, banyoda dönüp duruyor işte. Venüs gibi. Bu benzetmeyi kendisi buldu, böyle düşünmek biraz olsun içini rahatlatıyor.
Değirmenci, Oğlu ve Eşek
İki şairimiz, Malherbe ve Racan, Baş başa kalmışlar bir gün. Aralarında açık konuştukları için:
- Sana bir şey soracağım, demiş Racan; Sen görmüş geçirmiş adamsın,
Hayatı benden iyi bilirsin. Benim artık karar verme zamanım. Ben kimim, nem var, ne işe yararım? Bunları senden iyi bilen yoktur.
Ne dersin? Gidip taşrada
Çevresinde gördüğü onca insan mutluyken, onun mutluluğu neden bu kadar olanaksızdı. Belki de Venüs gezegeniyle özdeşleşmişti kaderi. Halk arasında Çoban Yıldızı denilen bu gezegen, Güneş sistemindeki tüm gezegenler arasında, kendi ekseninde aksi istikamette hareket eden tek gezegendi.
Fache kanatlan açık kartal pozisyonundaki cesede bakıp başını saldı. "Peki ya vücudun pozisyonu? Bundan ne anlam çıkarıyorsunuz?"
Langdon omuzlarını silkti. "Pozisyon, beş köşeli yıldız ve kutsal dişiyle olan bağlantısını kuvvetlendiriyor."
Fachenin yüzüne düşünceli bir ifade geldi. "Anlayamadım?"
"Yineleme. Bir sembolü tekrar etmek, anlamını kuvvetlendirme en basit yoludur. Jacques Sauniére, beş köşeli yıldız pozisyonu almış."Bir tane beş köşeli yıldız iyiyse, iki tane daha iyidir.
Fache elini yeniden briyantinli saçlarına götürürken, gözleri Sauniérein kolları, bacakları ve başının oluşturduğu beş köşeyi takip etti. “İlginç bir tahlil." Durdu. "Peki ya çıplaklığı?" Kelimeyi telaffuz ederken adeta homurdanıyor, yaşlanan bir erkek vücudunu görmekten rahatsızolmuş gibi sesler çıkartıyordu. "Elbiselerini neden çıkarmış?"
İşte bu iyi bir soru, diye düşündü Langdon. Polaroidi ilk gördüğünden beri aynı şeyidüşünüyordu. En iyi tahmini, çıplak bir insan formunun Venüs fikrini onaylatmanın bir başka yolu olduğuydu, cinsellik tanrıçası. Modern kültür, Venüsün erkek/dişi birleşimiyle olan ilişkisini oluşturduğu halde, keskin bir kökenbilimsel göz, Venüsün "zührevi" kelimesinde işaret ettiği anlamı fark edebilirdi.
SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz
Mazoşist Edebiyatın Başyapıtı mı bilemem ama Severin işkenceden haz alan bir adam. Kendince nedenleri var. Aynı sahnelerin anlatımı paragraf tekrarları olarak çıkıyor karşımıza. Zaman zaman sıkılarak tamamlamış oldum.
Kürklü VenüsLeopold von Sacher-Masoch · Chiviyazıları Yayınevi / Littera · 2005578 okunma
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi