Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Verda Rençberoğlu
Verda Rençberoğlu
@verdo
Üniversite
Sakarya
410 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Benim içim okuması çok zor bir kitap oldu. Konusu aşırı güzel olmasına rağmen yazı sitili beni yordu. Çok düz bir yazıyla yazılmış eğer bir anlık dalgınlığa gelirseniz diğer paragrafa geldiğinizde başa dönmek zorunda kala bilirsiniz. Kısa olmasına rağmen öyle bir oturuşta bitirdim diye bileceğiniz bir eser değil.
•
Faslı bir üniversite profesörü Napoli belediyesinin düzenlediği bir yazı yarışmasını kazanır. Şehir hakkın da bir kitap yazma amacıyla italyaya gelir. Burada sarayında ki gösterişten suçluluk duyan bir kralın yoksullar için yaptırdığı yoksullar hanı dikkatini çeker. Orada tanıştığı ihtiyat biri ile binbir gece masallarını andıran öykü anlatma maratonu başlar. İhtiyat, Momo, Gina ve napoli’nin yoksullar hanının çeşitli sakinlerinin küçük hikayeleriyle renklenen bu maratonda aşk ve dostluğun siyasi ilişkilerin ve yaşama dair bir dünya bulacaksınız.
Okurken aşırı keyif aldığım bir kitaptı. Kişisel gelişim tarzında ancak daha çok hikayemsi bir anlatımla aktarılmış. Kitapta yok yok sanat, edebiyat, din, felsefe, tasavvuf aşırı bilgi dolu bir kitap Levla ile kendini bulma yolunda aslında bende kendimi buldum ve ayrıca kadın-erkek ilişkilerini o kadar ince detaylı aktarmış ki etkilenmemek mümkün değil.
•
Levla ile kendini bulma yolculuğumuz New York’tan başlayıp Fransa, Nepal, Viyana ve Kapadokya’ya kadar uzanıyor. Hayatının aşkını bir türlü bulamayan kendisini kardeşinden babasından eski kocasından sevgilisinden herkes tarafından canı yanmış bir piyanist olan Levla her mutsuzluğa rağmen mutluluğu sevgiyi aramaktan asla pes etmemiş Levla ile kendinizi bulacağınız bu içsel yolculuğa katılmanızı öneririm.
Yazarın daha önce #saçörgüsü kitabını okuyup çok sevmiştim okuduktan sonra uzun süre etkisinden çıkamamıştım. Şimdi ise yeni kitabıyla geldim. İki farklı dönem, iki güçlü kadın ve tek bir amaçları var oda hem cinslerine yardım etme isteği. Dönem kitaplarını oldum olası okumayı zaten çok seviyorum ve her daim beni etkilemeyi başarırlar.
•
Kitabımız günü üzere Paris’inden başlar Solene hukuk kariyeri uğruna arkadaşlarından, aşkından, o çok istediği bebekten vazgeçmiş bir avukat bir gün bir müvekkilinin intiharı sonrası her şeyden vaz geçer psikiyatristi yeniden ayağa kapması için gönüllü faaliyetlerinden yer almasını ister. Solene çok istekli olmada da kadın sığınma evinde yazıcı olarak gitmeye başlar. Ama işi hiç kolay değildir orada ki kadınların hepsi şiddet görmüş toplumdan dışlanmış hırpalanmış kadınlardır.
•
Bir yandan da 1925 Paris’ine gidip Blanche ile tanışıyoruz kendi hayatının anacını keşfetmiş güçlü bir kadın tek ama I yoksulluğa katla savaş. Dönemin de kadınların söz hakkı dahi yokken o kadınlar içim yoksullar için savaşmış birisi.
•
Peki bu iki kadın amaçlarına uya bilecek mi? Bugünün Paris’inde büyüm heybetiyle yükselen kadınlar sarayının geçmiş hikayesini ve orada yaşayan kadınların hayata tutunma, yaşama devam etme arzularını okumanızı şiddetle tavsiye ederim
Okur Takip Önerileri
Yine Kamuran Şipal’in güzel çevirisi ile beraber Eskimo masallarını okudum. Masallar her ne kadar doğa üstü yaratıklar, canavarlar, yarı insan, yarı hayvan canlılardan kurulmuş bir dünyayı anlatsa da aslında anlatılan tüm masallar o toplumun kültürünü , ruhunu yansıtıyor bizlere...
•
Kitabımız 74 tane kısa masaldan oluşmakta. Bazı masalları okurken çok etkilensem de bazıları nedense bana tekrara düşmüş gibi geldi. Eskimoların zor koşullar altında savaş veren insanların yaşamlarını, inançlarını ve korkularını bulacağınız bu eseri okumanızı öneririm.
Yeni bir Arkadya kitabıyla geldim. Bu sefer kitap bizi 1950’li yılların Hindistan’ına götürüyor. Farklı kültürleri okumayı seviyorum ilk başta okurken biraz zorlansam da kitap daha sonradan öyle bir alıcı hale geldi ki elimden bırakamadım ki güçlü kadın karakterini okumak aşırı güzel oluyor.
•
Kitap Hindistan’ın ücra bir köyünde çocuk yaşta istemediği bir adamla zorla evlendirilen Lakshmi’den bahsederek başlıyor. Hayatı zorlaşmaya başlayan ve mutlu olmayan Lakshmi’nin tek hedefi hayalini kurduğu özgürlüğe kavuşmak bu zor geçen evliliğin de tek olumlu yanı kayınvalidesinin öğrettiği bitkilerle şifa dağıtmayı öğretmiş olması Lakshmi bir gün hayalini kurduğu özgürlüğe kavuşmak için evden ayrılır Jaipur’daki pembe şehire gider burada hayat kadınlarına kona yakmaya ve şifalı bitkilerle onları iyileştirmeye başlar. Çok geçmeden ini duyulmaya başlar ve Zengin, sosyetede ki kadınlara kına yakmaya başlar ama aklı her daim ailesindedir onlara her defasında para ile mektup gönderse de bir türlü dönüş alamaz.
•
Bir yandan ailesini özleyen Lakshmi bir yandan hayalini kurduğu evi yapmaya başlar her şey bu kadar güzel giderken bir gün eski eşi Hari karşısına çıkar yanında bir kızla beraber bu kız Lakshmi’nin kardeşidir. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlayan Lakshmi bildiği, alıştığı hayattan ve hayallerinden vazgeçmek üzereyken gerçek sevginin, bağlılığın gücünün ne olduğunu fark etmeye başlar. Lakshmi ile bu yolculuğa hazırmısınız?
Yazarın kalemiyle yeni tanıştım ve sevdim. Akıcı ve naif bir kalemi var nedense kitabın ilk başlatı bana çok melankolik bir havada yazılmış hissi verse de yazar aldatmanın acısını, sevgiyi, aşkı, hayal kırıklıklarını, neler hissettiğini aslında bizlerin neler hissettiğimizi aktarmaya çalışmış.
•
Normalde betimleme sevmeyen ben kitaptan hiç sıkılmadım bir çok yerde kendimi buldum kendime bile söyleyemediğim şeyleri okumak beni ciddi anlamda rahatlattı. Çizilecek o kadar güzel alıntılar var ki sizlerin de okumanızı öneririm.
Üzülerek söylemeliyim ki kitabı beğenmedim beni hayal kuraklığına uğrattı. Kitabın ismi cinayetler oteli olsa da sadece bir tane cinayet işleniyor kitap boyunca. Hoş Agatha yine yapacağını yapıyor ve her zamanki gibi katili tahmin edemiyorsunuz. Kitabın ilk bölümü aşırı sıkıcı ve uzun geldi neredeyse tüm aksiyonu son sayfalara saklamış eeee doğal olarakta böyle olunca çok kısa süren bir kitap oldu. Yine de polisiye diyince Agatha’nın üstüne tanınmaz...
·
Puan vermedi
Yazarın okuduğum ikinci kitabı kalemini sevmeme rağmen kitabı okurken biraz zorlandım. Anlamını bilmediğim bir çok terim vardı. Çocukluğumuzun yegane kahramanı olan Nasreddin hocayı Hace olarak yetişkin bir dille okuyoruz içerisinde bulunan çizimler o kadar muazzam ki her biri birbirinden farklı ve etkileyici.
•
Yazar romanda bize farklı bir dünya açıyor şimdiki Akşehir’i yüzyıl öncesinde ki Akşar’ı anlatıyor Moğolların cirit attığı, toprakları uğruna kanlı mücadelelerin verildiği, el değiştiren kentleri, aşkları, ihanetleri, cinayetleri kısacası o dönemin insanların günlerini bakış açılarını hem eğlenceli hem de macera dolu bir pencereden bakmamızı sağlıyor. Demem o ki okumanızı öneririm.
·
Puan vermedi
Yazar hiç bir şeyi değil doğru şeyleri kafaya takmamız gerektiğini söylüyor. Daha çok samimi, sohbet havasında gelen kitabımızı nedense sevemedim. Okuduğum diğer kişisel gelişimlerden bir fark yada artı bir yön göremedim. Her kişisel gelişim gibi pozitif yaşamın sırlarını veriyor ben pek buna uyan tiplerden değilim. Kitaplığınızda varsa yada kişisel gelişim seviyorsanız tercih ede bilirsiniz.
Yazarın okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen ben kalemini çok sevdim. Farklı bir kurgu yakalamış en çok beğendiğim kendine özgü özellikleri bulunan karakterler. Kitapta ön yargı ve ırkçılığa dair o kadar ince ve güzel mesajlar var ki kendisini bu konuda tebrik ederim. Geçmiş ve gelecek arasında ki geçişler hiç yormadı tam tersine merak ederek okutturdu kendini..
•
Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; 2112 yılında insanlık ikiye ayrılıyor. Colony adında ki bir şirket tarafından yönetilen dünya ve sudan bulaşan bir salgın.. Bu şirketten gizli kurulmuş bir karargah Aron yaşadığı her şeye rağmen, tüm kayıplarına rağmen arkadaşlarıyla beraber geçmişe gidip bu sürümü düzeltmek ister.
•
Aron ve arkadaşlarının yaptıkları kader programı sayesinde geleceğin kurtarıcısı olarak gördükleri Eva’ya ulaşmaya çalışırlar. Eva bir odada Baba karakteri taraflarından esir tutulmaktadır. Bunu bir kaçış olarak gören Eva Aron ve arkadaşlarına yardım etmeye karar verir ve geleceğin bu salgınını önlemek için daha uzak bir geçmişe giderler ve macera onlar için başlamıştır.
Dune hakkında ne yazsam ne söylesem az kalır diye düşünüyorum. İlk başta şunu söylemem gerekiyor ki kitapta çok fazla bilinmeyen terimler bulunuyor. Ve ilk bölümü okurken biraz sıkıla bilirsiniz bunun nedeni çok fazla karakter, hanedanlık ve dediğim gibi terimlerin olmasıdır. Ama sakın pes etmeyin çünkü size öyle bir dünya sunuyor ki yaşanılan olaylar, imparatorluklar sır içinde ki sırlar kitap inanılmaz derecede akıcı olmaya başlıyor ve hep bir sonraki sayfa da acaba ne olacak diye okuyorsunuz.
•
Kitabın içerisinde yok yok; felsefe, din, siyaset ve hiç bir şekilde sizi sıkmıyor kitabın sürekli üstünde durduğu yegane şey su.. Suyun önemi eeee olaylar çölde geçince daha bir değerli oluyor. Bu arada filmi de izlemiş bulunmaktayım kesinlikle senenin en iyi bilim kurgularından bir tanesi şiddetle ve mutlaka okumanızı öneririm. Şimdi biz grupla 2. Kitaba başlayacağız. Sonraki yorumda görülmek üzere.
Kitaba ilk başladığım anda pek algılayamadım. Hatta dilini olurken de baya zorlandım ama daha sonra çok sevdim. Aslında yazar dönemine ait batıl inançlarını hurafelerini hem güldüren hem düşündüren bir dille bizlere aktarmış.
•
Hikayemiz; Defineye ulaşmak için iki melek olduğuna inanan efsuncu baba Agop ile Kirkor’un hanımda götürür ve define arayışlarına başlarlar. İki etmeninin aralarında geçen diyaloglarını okumak beni her ne kadar zorlasa da okumanızı tavsiye ederim.
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Aslında çerezlik olarak gördüğüm kitap hiçte öyle değilmiş sindire sindire okunmayı hak ediyor kurduğu fantastik tarzı dünyayı algılamak gerekiyor. Kısa olmasına rağmen dolu dolu bir kitap.
•
Kitap; Ölümünün 16. Günü anılarını yazmaya katar veren ve bu anılarda karilini de bulmaya çalışan Haldun’un kendi ağzından bize aktardıklarını okuyoruz. Ölüm,yaşam ve rüyalar arası mekik dokuyan Haldun git-gellerini anlatan değişik tarzda yazılmış kaleminde katlini bulup bulmadı mı bilinmez ama okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Serinini ilk kitabı öyle bir yerde bitmişti ki hemen ikinci kitaba başladım. Yiğit ile Asya’nın aşkı kaldığı yerden devam ediyor. Bu sefer bir yandan da Menderes ile Aylin’in de aşklarını okumaya başlıyoruz. Bu iki çifti ben aşırı sevdiği mi söyleye bilirim.
•
Akıcı anlatımıyla ve devam eden sırların bir bir ortaya çıkıyor ve ben yine şok üsten şok yaşıyorum hele sonu benim için yine efsaneydi tutkunu, öfkenin, hüznü en çokta aşkı ile merakla okutturan seriyi okumanızı öneririm.
Okuduğum en iyi fantastiklerden bir tanesi diye bilirim. Elimden bırakamadım seri bir kitap olacak olmadı beni aşırı mutlu etti kitapta hiç gereksiz bir ayrıntı yok. Eksikler olmasına rağmen çok fazla göze batmıyor ve rahatsız etmiyor. İlk kitap olduğu için çoğunlukla karakterleri ve yaşanan olaylardan bahsetmiş biraz durağan geçse de kitabın sonunda kesinlikle bombayı patlatmış.
•
Kitabın konusu; Yetmiş iki yıl önce Sirius halk imparatorluğa isyan eder ve o gece gökte bir tane bile yıldız göremezler. Tanrıların kendilerini lanetlediklerini ve onları terk ettiklerini düşünürler. Ve her yıl aynı gece de özel güçlere sahip çocuklar dünyaya gelmeye başlar. Bu özel güçler ise toprağa, suya, havaya, ateşi kontrol edebilmektedir ancak halk yıldızların lanetiyle doğan bu çocukları katletmişlerdir. İmparatorluğun tek varisi olan Victoria sirius da böyle bir gece de dünyaya gelmiştir. İmparatorluk bu laneti ortadan kaldırmak içim yıllarca uğraşmıştır ve başardığını göstermek için kızını halka göstermek adına bir tören düzenlenir.. törenin olduğu gün hamal birliği prensesi kaçırır ve tüm olaylar o andan itibaren başlar.
•
Hamal birliğinin tek smacı halkın lanetli olarak düşündüğü çocukları yanlarına alıp onlara yardım etmek güçlerinin farkına varmalarını sağlamak peki ya sonrası Victoria kime güvenmeli? Fantastik sevenlerin kaçırmaması gereken bir kitap okumanızı öneririm.
