Yapraklara dallara, yeşillere, allara,
nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.
Yaprak dala, al yeşile yaraşır,
gayrı bundan böyle vermem seni ellere...
Ordu'nun dereleri
Aksa yukarı aksa
Vermem seni ellere
Ordu üstüme kalksa (sürmelim aman)
Oy Mehmed'im Mehmed'im
Sana küstüm demedim
Beni sana geçmişler
Vallahi ben demedim (sürmelim aman)
Ordu'nun dereleri
Derin derin çağlıyor
Kalk gidelim sevdiğim
Annem evde ağlıyor (sürmelim aman)
Oy bağlamam bağlamam
Zerdali dalı mısın
Garip garip çalarsın
Benden sevdalı mısın
Yapraklara, dallara, yeşillere, allara, nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.
Yaprak dala, al yeşile yaraşır, gayrı bundan böyle vermem seni ellere ...
"Ordunun dereleri aksa yukarı aksa
Vermem seni ellere Ordu üstüme kalksa"
Diye seslenir, bir türlü yan yana gelemediği, soluk soluğa veremediği, yanak yanağa değdiremediği, el ele gezemediği sevdalısına.
Yapraklara, dallara, yeşillere, allara,
nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.
Yaprak dala, al yeşile yaraşır.
gayrı bundan böyle vermem seni ellere...
Yapraklara, dallara, yeşillere, allara
nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.
Yaprak dala, al yeşile yaraşır,
gayrı bundan böyle vermem seni ellere...
Çok konuşulan bir icadımız daha var, lakin pek çok ürünümüzde olduğu gibi onun da patenti bizde değil. Onu yurt dışındaki marketlerde (evet o da bir yiyecek) Yunanlılara ya da en gereksizi Bulgarlara ait bir ürün (Greek Yogurt, Bulgarian Yogurt) olarak görebilirsiniz. Yoğurt 'un patenti bizde değildir ama onu dünyaya tanıtan hiç şüphe yok ki biziz. Şimdilerde bir Fransız firması -sanki çok biliyormuş gibi- bize kendi marketlerimizde yoğurt satmaktadır. Oysa bu mucize yiyecek, hakkında uydurulan bir sürü efsaneye rağmen bize özgü ve bizimdir.