Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu hayat da ne ki!.. Dar, karanlık odam Sıkıntı dolu; pencereden rüzgar giriyor... Dışarıdaki tek vişne ağacı bile Donmuş camdan görünmez oldu. Belki çoktan ölmüştür. Hayat mı bu! Ne azarlayanım ne sevgilim var...
Sana, penceremin önünde duran o vişne ağacını anlatmıştım.Karanlıkta bile,ona bakmak bir mutluluktu,bolartırdı gönlümü.Sen o vişne ağacı gibisin,demek isterim sana.
Reklam
Bir vardı bir yoktu vişne ağacı masalı, okuyanın hiç haz etmediği dinleyeninse ilk kez dinler gibi dinlediği. zamane masallarından farksız. Gerçekliğinden emin olamayacak kadar farklı...
Gökyüzü morarıyor seni dinlerken ve ben nefesimi tutuyorum Anlatan sen. Dinleyen ben. Gideni sen. Kalanı ben. Ölümü hayata, hayatı ölüme değiştiğim yerde bitiyor, vişne ağacı masalı.
.. Sana penceremin önünde duran vişne ağacını anlatmıştım. Karanlıkta bile ona bakmak mutluluktu, bolartirdı gönlümü, 'Sen o vişne ağacı gibisin.' demek isterim sana. .. Bilge ❣️
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Reklam
Sana, penceremin önünde duran o vişne ağacını anlatmıştım. Karanlıkta bile, ona bakmak bir mutluluktu, bolartırdı gönlümü. Sen o vişne ağacı gibisin, demek isterim sana…
Bilge Karasu
Bilge Karasu
Sana, penceremin önünde duran o vişne ağacını anlatmıştım. Karanlıkta bile, ona bakmak bir mutluluktu, bolartırdı gönlümü. Sen o vişne ağacı gibisin, demek isterim sana. İlkyaz güneşinde sert, yalız, ışınımlı aklığıyla bir kışın daha ödülünü dağıtır gibi göğe karşı çiçeklenen, taçyaprakları pörsüyüp döküldüğünde ardından gelecek alın umuduyla bizi oyalayan, yemişi, koparılmazsa, uzun süre karara karara kışı bekleyen vişnenin bütün hallerini sende görüyor değilim elbet. Ama onun gibi bir yaşam umudusun benim için. Yaşanabileceğini, yaşamağa çalışmak gerekeceğini duyurup duran. Ama böyle sözler sana söylenmezmiş, söylenemezmiş gibi gelir hep. Kurağın ateşini söndüren, soluk aldıran, kapıları açan yaz yağmuru gibisin bana. Ama sıkılırsın diye söylemekten kaçınırım.
Sayfa 126Kitabı okudu
Dirseğini pencerenin pervazına dayayarak elini şakağına yaslamıştı. Başında, ensesinde düğümlediği vişne rengi bir örtü vardı ve iki damla inci kulaklarında parıldıyordu. Üzerine resim çiziktirilmiş kağıt kalemi bir tarafa bırakmış, denize bakıyordu. İlk karşılaşmamızdı, onu dünya gözüyle ilk görmem. Demek resim yapıyordu.
Sayfa 44
Aşkın kokusu uzaklardan... Ellerin gibi sabahlar serin, Nedir çektiği şu göklerin? Gökler yırtıldı uçaklardan. Düşünce. Düşünce. Düşüncelerin. Dalgalar dalgaların ardında. Ya benim kederim vişne ağacı Ya senin çiçeklerin.
Geri114
221 öğeden 211 ile 221 arasındakiler gösteriliyor.