Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey tanrı, ey ölüme bulaşmış gizemli kahkaha Ne yazık ki sana yabancıdır benim ağlamalarım”... ● Thalese göre tanrı her şeyi sudan yaratmış bir güçtü. ● Anaximandrosa göre tanrılar değişik mevsimlerde doğup ölüyorlardı ve sayıları sonsuz dünyalardı bunlar. ● Anaximenese göreyse hava
Xenophanes, bundan 2500 yıl önce şöyle yazmıştır:
"Eğer Aslan düşünebiliyor olsaydı, Tanrılar yeleli olurdu ve kükrerlerdi."
Sayfa 31 - Turkuvaz Kitap – 4. Basım ~ Eylül 2006, İSTANBULKitabı okudu
Reklam
Ksenophanes
1-Xenophanes’in, halk dininin tanrıları insan gibi tasarlamasıyla savaştığını görüyoruz. 2-Xenophanes şöyle diyor: “Homeros ile Hesiedos, ölümlüler (insanlar) arasında suç sayılan, utanılan bütün şeyleri tanrılara da yüklemişlerdir. Tanrılar hırsızlık ederler, yalan söylerler, eşlerini aldatırlar. 3-atların, aslanların elleri olup da resim yapabilselerdi, atlar tanrılarını at gibi, aslanlar da aslan gibi çizeceklerdi. Oysa tanrılar ne aslan biçimindedirler, ne zenciler gibidirler, ne de Yunan heykellerinde olduğu gibi insan kılığındadırlar.” 4-Ona göre: “Bir tanrı vardır; bu , tanrılar ve insanların en ulusudur; ne biçimi, ne de düşünmesi bakımından ölümlülere benzer; bu tek Tanrı baştan aşağı işitmedir, baştan aşağı düşünmedir; her şeyi düşünceleriyle hiç zahmetsiz yönetir.” 5-Xenophanes’in bu tanrı tasarımı, tektanrıcılığa (monotheism) doğru atılmış bir adımdır. 6-Homeros’çu çok tanrıcılığa karşı olan Ksenophanes, insan biçimli tanrılara itiraz ediyor. Sadece görüntü değil, tanrıların insanlar gibi ahlaksızlık yapmasına da karşıdır. Ona göre tanrı, mükemmel olandır.
Elea Okulu'nun en eski filozofu Xenophanes (MÖ 570-485): "Ethiob'lu (kara) bir adam, Tanrı'yı KARA sanır. Bir Trakyalı MAVİ GÖZLÜ görür. Öküzler ve atlar da bir Tanrı düşünebilselerdi, kendi biçimlerinde görürlerdi."
Sayfa 32 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Kendilerine benzeyen bir tanrıya ihtiyaçları var
Xenophanes, insanlar ölümlüler arasında suç sayılan şeyleri tanrıları da yüklemişlerdir diyor. "Tanrılar haksızlık ederler, yalan söylerler, eşlerini aldatırlar. Sonra ölümlüler sanıyorlar ki, tanrılar da kendileri gibi doğmuşlardır, kendileri gibi giyinirler, kendilerinin biçimindedirler. Kentin modern insanları da aynı tarihsel yanılgıdan pay alıyor. Kendilerini meşrulaştırmak, hayatlarını temize çekmek için kendilerince bir tanrı hayal ediyorlar. Kendileri gibi düşünen ve öyle hareket eden bir tanrıları var zihinlerinde. Kalplerinde değil zihinlerinde. Çünkü bu bir inanış değil, bir suç ortağı arama çabası. Tetikçi bir tanrıya ihtiyaçları var. Kendi döktükleri kandan hoşlanan, kendi şehvetlerini kutsayan bir tanrıya ihtiyaç duyuyorlar. Hiçbir gözyaşına, acı yakarışlara, çaresiz dualara cevap vermeyen ve kendi dünyalarından başka her şeye sağır kalan bir tanrıya ihtiyaçları var. Kör bir Tanrıya inanmak istiyorlar.
Sayfa 177
Tanrı, başlangıçta etnik ve yereldir. İnsanoğlu ne ise, Tanrılarıı da O'dur. Evet, Grek düşünür Xenophanes diyor ki: Öküzler, Atlar ve Aslanlar sanat üretebilselerdi, Tanrılarını kendilerine benzeteceklerdi. Çünkü Tanrısal olan, hem insan ilişkilerini yansıtıyor hem de onları sembolize ediyor.
Sayfa 8 - DorukKitabı okudu
Reklam
Xenophanes kendi tanrı tasarımını koyar. Bu, arınmış bir tanrıdır. Ona göre: “Bir Tanrı vardır; bu, tanrılar ve insânların en ulusudur; ne biçimi ne de düşünmesi bakımından ölümlülere benzer. Bu tek Tanrı baştan aşağı işitmedir, baştan aşağı düşünmedir. Her şeyi düşüncelileriyle hiç zâhmetsiz yönetir.
Dini inancın her zaman, her yerde bulunmasının nedeni, varoluşa dair kaygıların her zaman, her yerde bulunmasıdır. Tanrılar tarafından yaratılmış olmaktan ziyade, rahatımız için tanrıları yaratmış olduğumuz son derece açıktır; üstelik filozofların yazının icadından beri dikkat çektiği üzere, onları kendi sûretimizde yaratmış bulunuyoruz. Sokrates öncesi dönemdeki düşünürlerden Xenophanes, bundan 2500 yıl önce şöyle yazmıştır: "Eğer Aslan düşünebiliyor olsaydı, Tanrılar yeleli olurdu ve kükrerlerdi."
Xenophanes'in Tanrı Anlayışı
Öğretici nitelikteki koşuğundan kalan parçalardan Xenophanes’in, halk dininin tanrıları insan gibi tasarlamasıyie savaştığını görüyoruz. Bu, onun gördüğü başlıca iş. Tanrıların bu insanlaştırılması —anthropomorphism—, Homeros ile Hesiedos’ta yüksek edebî bir biçim de kazanmıştı ve bunların Yunan eğitiminde çok önemli bir yerleri vardı. Xenophanes
Haklı :)
Kolophonlu Xenophanes'se insanların tanrıları kendileri gibi etten kemikten birer canlı varlık olarak tasarlamalarına içerler. Var gücüyle yerer bu sanıyı. At olsak, öküz olsak, at ya da öküz biçiminde tanrılara mı tapacağız? der. İnsan olduğumuz için, insan biçimli tanrılar uydurup, tıpkı bizdeki gibi onların da birer bedeni, birer sesi olduğunu düşünmek delilik değil de ne?
Sayfa 69 - Adam
124 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.