Okurken Mendile İhtiyacınız Olacak...
𝐆𝐈𝐑𝐈𝐒
Bu eseri yazan ve Boşnak Müslümanlarının çektiği zulmü, okurken vücudumuzdaki tüyleri diken diken edecek bir esere imza atan 
Sinan Akyüz'e teşekkürlerimi sunarım. Kitabı okurken, elimden geldiğince ince bir titizlikle ve objektif bakış açısı ile okumaya çalıştım, incelememi bu titiz çalışmam ile gerçekleştirdim. Yeri geldiğinde duygularımın
Emma için, yazım süreci okumasından daha zevkli bir kitap olmalı diye bir görüş bildirerek başlamak istiyorum.. Esasen tam bir çöp çatan kitabı.. Yirmili yaşlarındaki Emma'nın aşk üzerine varsayımlarını, yanlış anlaşılmaları ve bu yanlış anlaşılmaların neden olduğu bir dizi olayı anlatıyor.. Dediğim gibi ben böyle bir kitap yazarken oldukça eğlenirdim ama okurken aynı oranda zevk aldığımı söyleyemem.. Bu, tamamen benden kaynaklı bir durum olabilir..;) Evet, suçu kendimde arayacağım, galiba artık yaşlandım.. şöyle bir on yıl geriye gitseydim çok daha zevkle okuyabilirdim bu kitabı.. Emma, aslında dönemin sosyo-kültürel yapısına da ışık tutuyor.. Kadına ve erkeğe yüklenen rolleri, toplumsal sınıfları gözler önüne seriyor.. Bu açıdan değeri yadsınamaz.. Ben bu rollerden ve sınıflandırmalardan memnun kaldım mi; hayır.. Çok rahatsız edici buluyorum.. Neyseki o dönemlerde yaşamamışım.. Kadınları süs eşyası gibi görüp değerli diye göstermeye çalışıp değersizliğini ayyuka çıkaran bir çağ tüylerimi diken diken ediyor.. Hoş, her çağda kadın olmanın sancısı aynı ya neyse.. son olarak, dönemine ışık tutan ve biraz önce bahsettiğim rollerden sıyrılıp bu kitapları kaleme alma cesareti gösteren Jane Austen iyi ki var olmuş.. ;) 
Emma 
Jane Austen
