“İdeolojik bir ikiyüzlülükle bilimsel ütopyaların hayaletlerini izleyerek hayatı katlediyoruz. Doğa her yerde zehirlenmekte, toplum insansızlaştırılmakta,özel yaşam istilaya uğramakta ve bireysel uğraşların önüne geçilmektedir. Bu çağda birileri bizim yerimize her şeyi yapmayı sürdürüyor. Çünkü özgürlük, paketlenmiş mallar arasında dilediğini
"Eski Dünya" olarak nitelenen Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine yaklaştığı bir noktada yer alan, üç tarafı denizlerle kuşatılmış Anadolu, eşsiz coğrafi konumunun yanı sıra, yer şekillerinin çeşitliliği (kuzey ve güneyinde kıyılara paralel sıradağlar; batısında horst-graben sistemleri; orta, doğu ve güneydoğu bölgelerinde
Selma Sancı'nın ikinci kitabıdır.
12 mart sonrasında korkular, hayal kırıklıkları, beklenenden gelmeyen haberler... Yarım bırakılmış sevgilerin yarım bıraktığı hayatlar... Tamamlanabilmesi ise bir ihtimal. Toplumsal bilince bakıldığında annenin dahi hapishanedeki çocuğundan gelen mektuplarını korkusundan imha ettiği, yalnızlaşmış ve mutsuz bireylerin düşüncelerine şahit olunmakta. Nihan, aradığı sevgilisi Fikret için bir umut da olsa sahafı uğrak yeri ilan ederken; Ali, kardeşi Remzi ve hayatı hakkında içsel sorgulamalar yaparken Cağaloğlu yokuşunu ve Babıali'yi okur, onlarla birlikte arşınlamakta.
Remzi'nin yeniden hayata tutunabilmesi, Ali'nin Ankara'da annesiyle birlikte eskisi gibi huzurlu olabilmesi, Nihan'ın Fikret'ten haber alabilmesi, Güliz'in yaban ellere uyum sağlayabilmesi, teyzenin kızına kavuşabilmesi, Ali'nin Nihan'ın dikkatini çekebilmesi, mutluluğun gerçek olabilmesi hep bir İHTİMAL...
Kitapta sade bir dil kullanılmasına rağmen akıcı ve çekici bir anlatım hissedilmiyor ne yazık ki. Tekrara düşülen, betimleme ve ayrıntılara boğulan, psikolojik tahlillerin havada kaldığı bir anlatım söz konusu. Kitabın kapağı ile içeriği uyumlu. Kitabın sonu konusunda ise etkili bir sonla bitirilememişlik seziliyor. Tavsiye edilir mi? Döneme ilgisi olanlar için belki...
İhtimalSelma Sancı · Sel Yayıncılık · 201414 okunma
Yaban Muzu/Jose Mauro De Vasconcelos
Kitabın başlarından itibaren "fareler ve insanlar"kitabındaki dostluğun bir benzerini bu kitapta okuyacaksınız. Ben iki kitabı birbirine dostluk anlamında çok benzettim birde tabi karakterleri de benzettim. Zor şartlarda çalışan iki dostun hayat hikayeleri yer alıyor. Yabancı kelimelerin yoğun bir şekilde yer alması beni çok yordu açıkçası. Belkide telaffuzunda zorlandığım içindir. Bir çok yerde oğlumdan yardım istedim:) Kalabalık bir grup çalışmak için yola çıkar ve arkalarında kalan arkadaşlarını hiç düşünmeden ormanda aç ve susuz bırakarak ölüme terk ederler. Bu noktadan sonra öc alma duygusu ve sonrasında gelen vicdan muhasebesi ile yaşanan hayatı anlatmış yazar. Ben çok iyi bulmadım bu kitabı belkide çok fazla yabancı terimlerden bunaldım bilmiyorum. Okunmasada olur diyorum bu kitap için ve okunacak daha iyi kitaplar var onlara zaman ayırmak lazım.
Kitapla ve sevgiyle kalın...
Jose Mauro De Vasconcelos
Yaban Muzu
Can yayınları
Çeviri:Aydın Emeç
Sayfa:168
Yaban MuzuJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 20161,740 okunma
İnsanların mahrum kılındığı bilgiler içinde, insan kalbinden daha anlaşılmazı yoktur.
Ölüm bir gizemdir ve ölye kalmalıdır..
Sevinirdi, öksüz her çocuk gibi kadınların şefkatli eline, güvenli soluğuna sığınırdı. Onların evinde en güzel uykusuna dalardı. Oradaki kadının annesi olduğunu düşler, gözlerini yumarken ertesi sabah bu düşün gerçek
'Bir insanın elinden hayatı boyunca kendisini kandırdığı şeyi aldığınız anda mutluluğunu da bitirirsiniz' demiş Ibsen, Yaban Ördeği'nde.
Bazen gerçeğin ayıklığı beraberinde mutsuzluğu getirir. Olsun.
Yalancı bir mutluluk yerine sahici bir mutsuzluk yeğdir.