"Devlet'ten Millete" genellikle gazetenin başyazısı idi. Başlarda Galip ağabey (Galip Erdem) yazıyordu. İlk sayı yazısı da ona aittir. Her ne kadar Galip ağabeyin tembelliğinden şikâyet etsek te Devlet'e en çok yazı yazanlardan birisi idi. Hem başyazıyı yazardı. Hem kendi sütununda Mektupları yazardı. Galip ağabeyi iyi yazı
Aslında sansür meselesi babacığını çok seven bir genç kızın görebileceğinin çok ötesindeydi. Padişah basına sürekli müdahele ederdi; hoşuna gitmeyen kişilere gazete çıkarma izmi vermez, yazarlarını işten attırır ya da sürgün ve hapisle cezalandırırken kendisini sürekli öven Sabah gibi gazeteleri altına boğardı. Ayrıca gazetelerin hisselerini ele geçirerek, muhalif yayınların önünü tamamen kesmiş olurdu. Sadece bunula da yetinmez, yabancı gazetelere de aleyhindeki yayınları kesmeleri için epeyce para öderdi. Viyana'daki Korrespondas ve Paris'te Oriyent adlı gazeteleri çıkarttırmıştı.
Sayfa 107 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Reklam
"Baş Belaları " başlıklı yazısında: " ... tek gördüğüm, parçalanmış, harap olmuş bir Meksika. On iki milyon topraksız köylü ve yerli yabancı bunca işadamı, az sayıda melezin aptalca ve bencilce yönetimi altında incinip yok oluyor. Muhteşem zengin bir ülkenin, ... modern teknolojinin mümkün kıldığı trajik ölüm gereçleriyle oyun oynayan bir avuç çocuk kafalı adam tarafından ezilip kaosa sürüklendiğini görüyorum." (James L.Haley, ]ack Landon, çeviren: Yiğit Yavuz, İş Bankası Kültür Yayınları, s. 285.)
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Atsız'ın 1940'lardaki kalem kavgaları: 19351940 arasında Atsız dergi çıkaramamış, daha çok bazı kitaplarının hazırlığıyla ilgilenmiştir. 1937'de Bozkurtların Ölümü'nün ilk bölümünü yayımlamaya başlamış, 1939 yılına kadar da Şükrullah ve Müneccimbaşı tarihleriyle meşgul olmuştur. 1940 yılında Atsız'ın tekrar şiddetli bir
Reklam
127 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.