Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Çok büyüksün :)
Bu eser ilk defa 1305'te (1889) basılmıştı. Şimdi 1335'te (1919) yani tam otuz yıl sonra ikinci kez basılıyor. Okuyucular, bu yaşlı hikâyede şimdiki Hüseyin Rahmi'nin deneyimsiz, nahif, cılız fakat ileride bolca meyve vermeye kabiliyeti olan bir fidanını göreceklerdir. Bu çelimsiz fidan, güçlü bir sap oluncaya kadar, yirmi yıl
Şık
ŞıkHüseyin Rahmi Gürpınar · Özgür Yayınları · 20143,076 okunma
Ana
Ana dedim, ürəyimə yanar odlar saçıldı, Ana dedim, bir ürpəriş hasil oldu canımda, Ana dedim, qarşımda bir gözəl səhnə açıldı, Ana dedim, fəqət onu görməz oldum yanımda. Ana, ana!... Bu kəlmənin vurğunuyam əzəldən, Onu gözəl anlatamaz düşündüyüm satırlar. Ana olmaz bizə hər bir “yavrum” deyən gözəldən, Çünki onun xilqətində ayrıca bir füsun var.
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
"Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi; keşke hayvanlar âleminden çıkıp aşılan o birkaç gülünç adımın bedeli, sözcüklerin, büyük tasarıların, büyük atılımların o dinmek bilmeyen hazımsızlığı olmasaydı! Karşı karşıya getirilebilen başparmaklara, iki ayak üstünde duruşa, omuzlar üzerinde başın yarım dönüşüne fazla ağır bir bedel bu." Kitabı özetleyen cümleler diyebilirim. Yalnız bir insanı okuyoruz . Kim olduğu muamma . Kim olduğu da pek önemli değil sanki. Konu yalnızlık oldu mu yapışıyoruz yakasına olayların bir şekilde pay çıkarmak adına:) Sen öznesiyle pambe leğene altı adet çorap koyuluyor saatlerce aynı odada zaman geçiyor, tıkırtılar iç ses ,düşünceyle mücadeleler... Seçenek olarak sunulan yalnızlıktan öteye giden bir şey var kitapta . Defalarca okuduğum satırlar tekrar döndüğüm sayfalar oldu. Cümlelerde yalnızlığın bürüdüğümüz anlamları o acizlik vazgeçiş yok . Okurken sıkılamamamın en büyük sebebi bu olabilir saatlerce birinin size yalnızlığını anlattığını düşünürsek:) Kitapla aynı adı taşıyan filmi de mevcut . İki üç mekana yayılan genellikle küçük bir odada geçen, kitaptaki cümlelerin bir kadın tarafından seslendirildiği yaklaşık bir saatlik bir film . Kitapla aynı etkiyi bırakmıyor tabiki öncelik kitapta . Şuraya bırakıyorum filmi youtu.be/sPhaT-zjIFA Kitap da film de tavsiye edilir :)
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,132 okunma
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yusuf Atılgan "Aylak Adam" Kitap gruplarında çokça karşılaştığım, merak ettiğim bir kitaptı. Yusuf Atılgan'ın kalemiyle de tanışmış oldum bu kitapla birlikte. Kitabın ana karakteri olan C.(yazar kendisine böyle hitap ediyor) yalnız bir adam. İçsel bir yalnızlık. Yalnızlığı tercih edenlerden de değil aslında. Tek düzelikten,
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960bin okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
Yaşıyor muyum??
Sen kimsin baba? Söyle bana kimsin sen? Bir babanın cevaplamakta zorlanacağı en çetin sorulardan biri .. Tek kişilik hücresinde daha doğrusu kabrinde 10 yıldır ‘yaşayan şehidin’ içimizi yakıp , gözyaşlarıyla okuyacağımız okudukça bizim de sorumluluk bilinciyle uyanmamıza vesile olacak ,hakiki bir imanla ve sağlam bir duruşla gelecekten ümidi
Yoldaki Mühendis 2 - Yaşayan Şehit
Yoldaki Mühendis 2 - Yaşayan ŞehitAbdullah Galib Bergusi · Ekin Yayınları · 20241,859 okunma
Atatürk'ün altını çizdiği satırlar.
Subayın şehitlik rütbesine eriştikten sonra, diyelim ki hükümet ailesine yardım eli uzatmayacaktır, böyle olsa bile bütün bir ülke halkının sıkıntı ve tutsaklığı yerine yalnız kendi ailesi acı ve sıkıntılara düşse ne çıkar? Kaldı ki subay, kendi ailesinin acı ve sıkıntıya düşeceğinden korkarak can ve tenini fedadan çekinirse sonradan edineceği çocuk ve torunlarının acı ve sıkıntılarını görmekten başka bir sonuca ulaşamayacağı da ortadadır. Subay, toplumun yararını düşünen en büyük varlık olmalıdır. Camilerin kiliseye döndürüldüğünü, İslam kızlarımızın ve kız kardeşlerimizin düşman kucaklarında dolaştırıldığını, yetimlerin ve yaşlıların düşman çizmeleri altında can verdiğini, yüz binlerce göçmenin aç ve çıplak yağmur ve kar altında yollarda perişan olduğunu görmek en çok bizi, subayı acı acı düşündürmelidir. Bunların böyle olmaması için düşmana gerilecek siper bizim göğüslerimizdir. Bunları görecek olan subay, savaşta ölmediğine yansa yeridir. Bu felaketler, biz hepimiz savaş alanlarına serilmeden görülmemelidir.
Sayfa 361 - cilt VIII.Kitabı okuyor
Reklam
Aziz üstadım benim
Bir kitab el yazısıyla yazılırsa, yalnız bir adama ve bir kaleme ihtiyaç vardır. Fakat matbaada basılırsa, kalem işini gören pek çok demir kalemler lâzımdır. Ve o demir harfleri yapmak için ustalar ve âlât ve edevat ve mürettibler gibi çok şeylere ihtiyaç olur. Kezalik şu kitab-ı kâinatta yazılı satırlar, kelimeler ve harflerin bir Vâhid-i Ehad'in kalem-i kudretiyle yazılmış olduğu cihete hükmeden adam, pek rahat ve kolay ve makul bir yola sülûk etmiş olur. Fakat, o yazıları, o harfleri tabiata ve esbaba isnad eden herifler, imtina ve muhalin en suubetli ve çıkmaz bir yoluna zehab etmiş olurlar. Çünki bu yola zehab edenler için tek bir zîhayatın tab' ve bastırılması için ekser kâinatın tab'ına lâzım olan techizat lâzımdır. Bu ise, vehmin kabul edemediği bir hurafedir.
Sevgili Dost, Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır. Zarf mahremiyettir, mahrem olmasa da satırlar. Bir köşeye çekilinir, yalnız okunur mektuplar.
Sevgili dost, Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır.Zarf mahremiyettir , mahrem olmasa da satırlar : bir köşeye çekilinir; yalnız okunur mektuplar.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.