Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
126 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Değişik bir vesile ile okumaya başladığım Kitapçı Mendel hakkında edindiğim birkaç fikri paylaşmak istedim. Öncelikle şunu izah etmeliyim ki Stefan Zweig ile çok ileri boyutta bir yazar-okur ilişkim yok yani birkaç kitabını okumuş ve bekledigim lezzeti alamamıştım, bu kanımın dışında tuttuğum tek bir kitabı var o da : Acımak (Namıdiğer:Sabırsız
Kitapçı Mendel
Kitapçı MendelStefan Zweig · Koridor Yayınları · 20208,3bin okunma
Bir Sallantı Bedenime
“Sefil bir çığlıkla ne yapılabilir ki? Ben niye yazdıklarımı aynaya tutup tersinden kendi içime bakıyorum ki? Kime sorduysam seni yok, beni yok, onu yok dedi. Ama varlık kırmızı bir ilaç gibi boğazımdan aşağı düşerken boynuma sarılı ilmik onun aşağı düşmesini engelleyen boyunsuz bir mezar taşı gibi. Niye diye sorduğum her şeyin cevabı varsa eğer niye sorayım ki, cevapsızlığın içinden geçen yolun keyfine eremeyeceksem. Yaprakları bile sarmak gerekiyorsa, matematik bir yokluk bulmalı bedenim başımın içine. Gidip bir hayale yalnızlık kiraladım ben de. Kırkçatallı gökyüzü ve ince menevişli kibar takım yıldızları bana bir gece balosu yaptılar. Uydular bana çok uydular, uygun adım uygun bir yerler aradık seyre dalmak için. Yıldız savaşçılarını izleyen gök ahalisi çok gülüyordu, orada komik bir filmmiş savaş filmleri. Kahkahaları yıldızlara çarpıyordu. Yol uzundu, yorulmuştum ama tüm mesele de yoldu, gittiğim yer değil, gitmenin kendisiydi. Parçalarım sızlamıştı, kopacak gibiydim, söyleyecek lafım kalmamıştı, belagat satan bir adam vardı, onu arıyordum. Yokluğu heyecan vermişti, heyecanla sözü takas edecektim. Bulamadım, ip buldum, bir de at kestanesi ağacı, bir de sallantı bedenime…”
Reklam
OKUNMASI GEREKEN KİTAPLAR LİSTESİ
En sevdiğim sözlerden biriyle başladık konumuza. Bu listede olan kitapların çoğunu biliyorsunuzdur. Gerçekten bunca kitabı okumak göz korkutuyor olabilir. Ama şunu unutmayın, kitabın ilk sözünün başladığı yerde farklı bir siz başlar. Ben bu sürece kadar okuyabildiklerimi ve özellikle beğendiklerimi sıraladım ve buraya bırakıyorum. Eğer mutlaka oku
724 syf.
10/10 puan verdi
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mı? Kitabı okumaya başladığımda beri yazarın bu cümlesinde durdum kaldım, aslında herkes aynı şeyleri hissetmez tâbi ama bi sorun kendinize bu soruyu hayatınızla ne kadar doğrusunuz, ne kadar doğru şeyler yapıyorsunuz? Ne kadar doğru bir insansınız? Sizin doğru olmanız aslın da
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062bin okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
“Yalnızlık sadece yalnızken var. Paylaşıldığında eriyip gidiyor.”
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve kalemine hayran kaldım. Dilinin sadeliği, samimiliği, anlatımının vuruculuğu ve kendine has tarzıyla oturup bir solukta okunabilecek bir eser. “bir kişiyi özlersiniz ve bütün dünya ıssızlaşır…” Eşini uzun zaman önce kaybeden yazar, kedisini de kaybettikten sonra, içine düştüğü yalnızlık duygusunun tezahürünü; endişeler, korkular, özlemler ve sitemlerle dile getirmiş. Hüzünlü cümlelerin ağırlığında ezilmeyelim diye de kendi deyimiyle şaklabanlık yapıp kahkaha atmamızı istemiş. Yer yer yazarların sözlerine hayatlarına dair küçük ayrıntıların yer alması; ressamlardan, resimlerden, sergilerden, müziklerden bahsetmesi anlatımını daha da kuvvetlendirmiş. Yalnızlık duygusuna dair okuduğum belki de en melankolik, en hüzünlü ve en vurucu anlatılardan biri. “Çevremi saran o sonsuzluğa uzanan içi boş kalabalıkların ortasında yalnız olmayı isterdim. Başkalarından rahatsız oluyorum.” Yalnızlık insanın başına gelebilecek en iyi şey de olabilir en kötü şey de. Bu kesinlikle yanında kim olduğuna bağlı. Geceyi aydınlatan, karanlıkta yürümeyi kolaylaştıran bir sokak feneri gibi olmak varken insan neden daha da zorlaştırır ki hayatı kendine, başkalarına? “Başkaları olmadan yaşamak zor, başkalarıyla birlikte yaşamak da zor. Yaşamak hep zor.” Henüz özlediklerimiz hayattayken, birinin “nasılsın” dediğini duyacak sıcaklığa sahipken, komşularımızın panjurları açık ve orda olduklarını biliyorken, en önemlisi de yalnızlık paylaşılıp kaybolabiliyorken birbirine yük olmaktan ziyade yükü hafifleten olabilmek umuduyla. Sevdiklerinizle ve kitaplarla kalın. Keyifli okumalar.
Tek Yalnız Ben Değilim
Tek Yalnız Ben DeğilimJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20213,811 okunma
402 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Anlatıcının annesinden iyi geceler öpücüğü beklerken yaşadığı kaygılar, artık yerini genç bir delikanlı da olmasıyla Albertine'e bırakır. Albertine'i kendi evinde yaşamaya ikna eden anlatıcı serinin bu kitabıyla birlikte Marcel ismine de vurgu yapar. Marcel zaafları, kaygıları, korkuları, şüpheleri ve alışkanlıklarıyla aşkın bütün evrelerinden sanrılı bir iz bırakır okuyucuya. Benliğin mahpusluğu, cismen Albertine'de hüküm sürer. Artık "ben" o dur. Nitekim kişi mahpustur, hafızanın sürekli değişen dekoru geçmişi, geleceği ve şimdiyi esareti altına alır. Freud der ki; “İnsan bir şeyden haz alabilmek için o şeyin yokluğunu, ızdırabını tatmaya muhtaç. Açlık gibi, soğuk gibi, yalnızlık gibi. Ama istenen bir kere ele geçti mi verdiği haz yok oluyor. Yani geçici tatminler mümkün ama mutlu bir halde, sürekli kalmak imkansız." Bu durum tamda Marcel'i ifade ediyor. Evet Albertine'in varlığından büyük bir haz alıyor lakin elde ettiği için eski cazibesini de yitiriyor. Buna karşılık aşkı ayakta tutan şeyin "kıskançlık" olduğunu öne sürüyor. Çünkü Marcel kıskandığı zaman o saplantılı aşık rolüne tekrar dönüyor ve bir iç hesaplaşma, yanılma, endişeler ve kaygılar tekrar ele geçiriyor anlatıcıyı ve Albertine'i sevdiğine yeniden hükmediyor. Kitabın sonlarında Dostoyevski ve Tolstoy'a göndermede bulunması, birçok okurun sormuş olduğü soruya Proust'un da yanıtını almış oluyoruz :))
Mahpus
MahpusMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20231,134 okunma
Reklam
“...Evet sen beni çok sevdin ama bir başkasını da sevdin. Evet sen beni çok sevdin ama başka biriyle evlendin. Ben seni çok sevdim, ama önümde çok fırsatlar varken bir başkasını sevmedim. Ben seni çok sevdim ama hâlâ birisiyle evlenmedim, evlenemedim. Neden yalnızım peki, çünkü yalnızlık veda edememektir. Ben sana veda edemedim...”
464 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu kitabı okuyabildiyseniz genel olarak bütün eserleri okuyabileceğinize inanırım. Başlarda o kadar çok sıkıldım ki, "kitabı acaba bıraksam mı?" diye çelişkide kaldım. İsim benzerliklerinden dolayı halâ "hangisi hangisiydi ya" diye içinden çıkamadığım durumlar vardır. :) Belki kitap ilerleyen sayfalarda akmaya başlar umuduyla
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,5bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Aylakım ben..
Yusuf Atılgan kitabında birçok teknik kullanmış; bilinçakışı, iç monolog, günlük tutma, geriye dönüş vs. Postmodern bir roman olmasına sebep de bu kullanılan birçok anlatım tekniğidir. Bilinçaltına itilmiş korkular kitabın başından sonuna kadar peşinizden geliyor. C. sıradanlıktan fazlasıyla korkuyor. Geçmişinde yaşadıklarının sıkıntısı
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Senin doğruluğuna ihtiyacım var sahte övgülerine değil!!
Cesaret, doğruluk, dürüstlük ve içtenlik gibi erdemlere sahip insanların insandan kaçan olarak eleştirdiği oyunda Moliere toplum ve birey arasındaki ilişkiyi etkili bir şekilde aktarmıştır. Sade ve akıcı bir şekilde aslında hepimizin içinde olduğu durumu yani gerçek doğrular ile topluma karışmayı konu almıştır. Daha doğrusu doğrularla bu topluma
İnsandan Kaçan
İnsandan KaçanMolière · İş Bankası Kültür Yayınları · 20131,300 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.