Neredeyse her çağda , ister edebiyatta ister sanatta, eğer bütünüyle yanlış bir fikir, bir görenek yahut bir tarz revaçta ise onun hayranlık uyandırdığını görürüz.
Çevremizdeki insanlar ne kadar da hallerinden memnun görünüyorlar. Birşey bildikleri, okuyup öğrendikleri yok, ama kendi hallerince ne kadar da mutlular! Oysa biz, güya deliler gibi okuyoruz ,sabahtan akşama tartışıp duruyoruz, bu arada birçok şey öğrendiğimizi de sanıyoruz ama buna karşın halimizden pek memnun olduğumuz söylenemez. Her şeyden evvel yalnızız, bu dünyada neler olup bittiğini anlamak için çektiğimiz onca ızdırap da cabası. Hiçbir şey bilmesek daha iyiymiş aslında. Baksana, her şeyden habersiz öylesine aptalca yaşamak, akıllı olmaya çalışmaktan daha keyifli görünüyor. Sanırım yanlış yoldayız!
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm