Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
kalabalığın sessiz,bitmez tükenmez sabırla dolu bir kederi vardır.bu keder kabuğuna çekilmiştir,hiç sesi çıkmaz.bir de göz yaşlarıyla taşan,sonra da kendini kapıp koyveren bir keder vardır.bu durum en çok kadınlarda görülür.ama bu da sessiz kederden daha iyi değildir.sızlanmanın doyurucu tarafı içteki acıyı deşip taşırmaktan ibarettir.böyle bir keder avuntu da istemez,onun tek gıdası çaresizliktir.sızlanmalar kanayan yarayı büsbütün azdırmaktan başka bir şeye yaramaz.
Bu gün Van Gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor.