"Şu anı 8 milyar insanla birlikte yaşıyordum. Son nefeslere inat o ilk nefesi almak için gelen masumlar vardı. Dünyanın dengesi eğikliğinden değildi. Kirlenenlerin gidip yerine masumların gelmesindendi. Masum başladığımız hayatta, yaptıklarımız ve yapmaya zorlandıklarımız yüzünden kirleniyorduk. Kirlenmek için bazen sadece durmak bile yetiyordu."
Elalem Jürisi
Başkalarının görüşüne haddinden fazla değer vermek, genel olarak etkili bir kuruntudur: İster kökleri bizim doğamızda bulunsun, isterse de toplumun ve uygarlığın sonucunda ortaya çıkmış olsun; her durumda bizim tüm yaptıklarımız ve ettiklerimiz üzerinde bütünüyle aşırı ve mutluluğumuza düşman bir etkisi vardır; bu etkiyi, "El âlem buna ne der?" olarak ifade edebiliriz.
Reklam
Sorgulanmayan hayat,yaşanmaya değmez
Her şeyi baştan itibaren ama bilinçli olarak yeniden düşünmek demektir. Yani, bütün yaptıklarımız gerçekten yapmamız gerekenler midir? Sahi, bu hayat bize niçin verilmişti? Asıl olan nedir? Diye, kendimize sormak ve varlık gayemizi yeniden sorgulamaktır. Zira Sokrates'in ifadesiyle, "Sorgulanmayan hayat, yaşanmaya değmez."
Yaptıklarımız alaya alınacak veya eleştirilecek korkusuyla hiçbir şey yapmadan duracaksak oturduğumuz yere kök salalım ya da sadece birer kukla olalım daha iyi.
Sayfa 19 - Hayykitap, 1.Baskı, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
144 syf.
1/10 puan verdi
Hiçlik kaldı geriye!
Biraz alıntılar yapılmış fazla emek sarf edilmemiş olabilme ihtimali var. O zaman bu kadar alıntı var ise içinde böyle bir kitap nasıl basılıyor madem yazar yazmadı bunu basan yayın evi, vs nasıl müsaade ediyor onu da anlamadım doğrusu. Size ufak bir alıntı ekledim kitaptan aşağıda, yazar da kendisi yazmamış o da başkasından alıntı yapmıştı :) :) "Görülmeye değer hiçbir şeyin olmadığı bir görüntü bolluğu." Fotoğrafların çoğaldığı, anlamların azaldığı, konuşmaların arttığı, sessizliğin değerini yitirdiği bir dönem. Görülmeye değer anıların yerini, teknolojiye bağımlı olmuş kültürün aldığı bir yüzyıl. Amacı olmadan konuşanların, kare görsellere yüzlerini sebepsizce sığdıranların, ne yaptığının farkın da olmayan binlercesi, belki de milyonlarcası. Yansıttıklarımız çok, "yansıtmamız gerekenler" az. Anlamamız gerekenler çok, anlamadan yaptıklarımız çok. Sükûtun ve anlamın değerini kaybettiği, nesnelerin sebepsizce önem kazandığı dönem. Ne kaldı konuşulmayan, görülmeye değer ne kaldı? İnsan karmaşada kendini kaybetti... Hiçlik kaldı geriye.
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,445 okunma
Hiçlik kaldı geriye!
Fotoğrafların çoğaldığı, anlamların azaldığı, konuşmaların arttığı, sessizliğin değerini yitirdiği bir dönem. Görülmeye değer anıların yerini, teknolojiye bağımlı olmuş kültürün aldığı bir yüzyıl. Amacı olmadan konuşanların, kare görsellere yüzlerini sebepsizce sığdıranların, ne yaptığının farkında olmayan binlercesi, belki de milyonlarcası. Yansıttıklarımız çok, "yansıtmamız gerekenler" az. Anlamamız gerekenler çok, anlamadan yaptıklarımız çok. Sükûtun ve anlamın değerini kaybettiği, nesnelerin sebepsizce önem kazandığı dönem. Ne kaldı konuşulmayan, görülmeye değer ne kaldı? İnsan karmaşada kendini kaybetti... Hiçlik kaldı geriye.
Özgür Bacaksız Felsefe KulübüKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.