Türkiye Birincisi
Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık
olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu
gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak
lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
Bir ilişki yürümüyorsa, çocuklar en azından duygusal olarak bilinçaltında bile olsa bunu anlar. Bu bir şekilde onların psikolojisini bozar ve bu rahatsızlık bazen birkaç kuşak boyunca geçmez.
Boşanma son derece zor olabilir ama unutmayın ki açık kalp ameliyatı da öyledir. Bazen yara bantları ve ağrı kesiciler işe yaramaz. Bazen neşterle kesip yarayı kaynağından iyileştirmeniz gerekebilir. Ameliyat, kısa vade de herkes için acı vericidir ama yıllarca sürecek anlamsız ve geçmek bilmeyen bir ağrıdan daha iyi olabilir.
“Abdullah bin Mübarek bir gün yolda gidiyordu. Önünde birkaç koyunla giden bir çoban çocuk gördü. Ona acıdı ve kendi kendine, Zavallı, çocuklukta çobanlık yaparsa büyüdüğünde Allahu Teala’nın ibadet ve marifetine nasıl erişir? Gideyim, ona Allah’ı tanımakta bir mesele öğreteyim, diye düşündü. Çocuğa yaklaştı;
- Evladım, Allahu Teâlâ’yı bilir
Deniz insanı kederlendirmekten başka bir işe yaramaz. Ağlayası gelir denize bakanın. Kalp, bu muazzam büyüklükteki su örtüsünün karşısında yaşadığı ürkeklikten utanır. İnsan, sonsuza kadar uzanan bu tablonun birörnekliğiyle yorulan gözlerini dinlendirecek bir yer bulamaz.
“Sade ol, yavan ol, hamal ol, anlamaya değil, anlamazdan gelmeye, anladığını belli etmemeye ağırlığını koy. Anlayıp ne yapacaksın, bir devan mı var, anladığın gördüğün insanoğlundaki hemen her şey maraz, kalp karası ve hastalıktır. Üstelik insan denen şey anlayanı niye arar biliyor musun, suç ortaklığı için, ya da onun da kendinden olup olmadığını anlamak için. En yaramaz adamı, sapığı bir anla bakalım ne yapıyor, anlayan kenara geçemez artık. Anladığını anlayan tasdik ettiğini, tamam dediğini düşünüp seni kendinden sayar arkana da geçiverir. Anlama. Duyuyor musun?”